Stockholm-Sweden/İsveç: Refah memleketi

İskandinavya Part 2

Stockholm videomuzu buradan izleyebilirsiniz:


Stockholm denince bizde en çok çağrışım yapan herhalde Stockholm sendromu olur, yani seni kaçıran kişiye aşık olma durumu. Stockholm sendromu da nerden çıkmış derseniz işte hikayesi şu şekilde: 1973 senesinde Stockholm'de yaşanan bir banka soygununda soyguncular rehineler alarak 6 gün boyunca polisle mücadele ediyor. Bir süre sonra rehinelerle soyguncular arasında güçlü bir bağ kuruluyor ve polis yardımını reddediyorlar. Hatta rehinelerden biri nişanlısından ayrılıp soygunculardan birinin hapisten çıkmasını bekliyor. Allah muhafaza. Ama tabi bir de şehir olan Stockholm var ki gezilmeye değer.

Bu gezimizi gerçekleştirebilmek için Kopenhag'tan Stockholm'e trenle seyahat ettik. Fakat, trenimizin 2 saat rötar yapması gezi vaktimizden çaldı maalesef. Biz yine de direndik ve akşam, pardon gece demeliyim, güneş batıncaya kadar planladığımız gibi gezdik.

Ülkenin kültür, sanat, medya, siyaset ve ekonomi merkeziymiş Stockholm. Bir başkentten beklenen de zaten budur herhalde😅 Doğrusunu söylemek gerekirse göl, kanal, tarihi renkli binaları, en çok da doğal güzellikleriyle sevdiğimiz bir şehir oldu. Bir de Kopenhag'ta yağmur ve fırtınaya yakalanmıştık. Ancak Stockholm'de güneş açıp hava da ısınınca kemiklerimiz de ısındı tabii.

O zaman birkaç bilgi verelim: İsveççe'de Holm, adalar demek. Zaten şehrin 14 adasının olduğunu öğrenince isminin ne kadar mantıklı olduğunu anlıyoruz. Vikingler ilk kez bu adalardan birinde yerleşmişler. Zamanında iyi talan etmişler tabi. Nitekim Vikinglerle ünlü bu coğrafyada, aslında İskandinavya ve Baltık ülkelerinin hepsinde ünlü, her yerde Viking şapkası, gemisi ya da başka bir objesine rastlayabilirsiniz. Hediyelik eşya olarak tabi ki de Viking şapkası almak istemedim.😅 Kuzeyin en çok turist çeken şehri Stockholmde 1 İsveç kronu 0,35 tl. Bittabii refah seviyesinin yüksek olduğu ülkelerden. Ayrıca ilginç bir bilgi verelim İsveç'te kahve-çörek molalarına Fika deniyor. Bu da şurada bulunsun. Kafelerin üzerinde yazdığını görebilirsiniz.

Gamla Stan

İsveççe eski şehir demek olan Gamla Stan bölgesi, her tarihi şehirde olmazsa olmazlardan elbette. Dar, yokuşlu sokakları, tarihi binaları, sevimli küçük dükkanlarıyla Orta Çağ'daymışsınız hissini yaşatan bir bölge. hiçbir şey yapmadan sokaklarda seyre dalarak yürüyebilir ve ortamı gözlemleyebilirsiniz. 

Stortorget Meydanı, Nobel müzesi, Stockholm Sarayı, Parliament House, Storkyrkan/Stockholm Katedrali burada bulunan yapılardan. 

Evin girişini köprüyle bağlamışlar, akıllılar.

Stortorget Meydanı

Gamla Stan bölgesinde meşhur renkli binaların bulunduğu meydan. Bu binalardan İskandinavya ve Baltık'ın bütün ülkelerinde görebilirsiniz. 


Bu güzel görünüşünün ardında bir de Danimarka kralı 2. Christian döneminde yaşanmış acı bir olay var. 100 İsveç soylusu idam edilerek 3 gün boyunca kafaları meydanda sallandırılmış. Bu olay Stockholm katliamı olarak adlandırılıyor ve çevre sokakların dahi kana bulandığı söyleniyor.

Götgatan

Gamla Stan'in daha modern, barlarla döşenmiş, yeni mağazalarınız olduğu, kaldırımlarının ve sokaklarının da daha farklı yapıldığı kısmı.  

Stockholm Sarayı


Monteliusvagen


Stockholm'un kartpostlardaki meşhur manzarasını seyre dalmayı arzu edenler için Ivar Los Park'ta oturmalarını şiddetle tavsiye ederim. Biz o saatte düzenlenen bir koro programına da denk geldik. Hatta tam başlama saatinde gelmişiz. Böylelikle etkinliğe katıldık manzara eşliğinde. Kendimizi Albert Long Hall'de Boğaziçi Caz korosu konserinde gibi hissettik. 

Selim Bey youtube videolarımız için ve blog fotolarımız için kayıt alırken ben de onu çekiyorum.


Stockholm Public Library/Stadsbibliotek

İsveçli bir mimar tarafından tasarlanan ve 1928'de tamamlanan kütüphane İsveç'in açık raf sistemine sahip ilk kütüphanesiymiş. 100'den fazla dilde 2 milyon kitaba 2,4 milyon cd, kaset ve sesli kitaba ev sahipliği yapıyormuş. Bu kadarcık kütüphanenin ne kadar çok kitap taşıdığına inanamıyoruz. Tabi bu kadarcık dediysek fotoğraf kadar değil, daha yukarı katları var😊



Mektebeden çıkasımız gelmiyor. Bütün kitapları incelemeye de vaktimiz olmuyor tabi. Ama en dikkat çeken de Doctor Who oluyor.



Stockholm Merkez Camii

Her şehirde aradığımız merkez camisini burada da bulduk elhamdulillah. Müslümanların hem ibadet hem etkinlik için kullandıkları camimiz farklı milletleri bir araya getiriyordu.


Bu arada Stockholm'de 3 cami olduğunu öğreniyoruz. 


Caminin içinde gördüğümüz makine bizi hem şaşırtıyor hem mutlu ediyor. Makinede istediğiniz tuşa basarak ister zekat ister sadaka ödüyor yahut istediğiniz yere hayrınızı yapabiliyorsunuz. Ne kadar güzel düşünülmüş. 

Hötorget Türk Pazarı

''İsveç'te de Türk pazarı yoktu'' dedirtmeyiz. Ve tabii İsveç'in pazarlarında Ankara-Sincanlı bir abiyle tanışıyoruz. Bize çilek ikram ediyor. İsveç'te böyle bir hediye ne de makbule geçiyor. Sincan' ve İsveç'e selam olsun. Memleketimin insanları bir başka yav😊



The Hallywl Museum

 Morish ve rococo style üzerine bina edilmiş müze aslında İsveçli bir Kont'a ait. Evlerini belli saatlerde müze olarak kullanıma açmışlar. Aslında İsveç hükümetine bağışlamışlar. 16.yy İsveç ev dizaynını içeride görebilirsiniz. O gün bugündür aile üyelerinin tabloları da duvarda asılı. Ben çok beğenerek gezmiştim. Londra'daki Geffrye Museum'a benzetmiştim. Populer olmayana ama bence çok değerli olan eski zamanlardan günümüze değerli ve şık ürünleri taşıyan müzeler ilgi alanıma girdiği için olabilir. Nadide parçaları kaçırmamalı. Bir de bu soyluların ne kadar zengin olduklarına ve eski mobilyaların ne kadar da sağlam olduğuna şahit oluyoruz. Şimdilerde sık sık değiştirilen mobilyaları düşününce o dönemin insanlarının eşyalarına ne kadar değer verdiğini ve daha korumacı bir yapı sergilediklerine de şahit oluyoruz. 

Bu orjinal müzenin önünde atlıların gösterisine rastlıyoruz


Swedish Army Museum

Askeri tarihi bir müze. 1879'dan beri kullanımda. Savaş ve barış zamanında askerlerin yaşam koşullarını, ailelerin ve halkın genel durumunu yansıtan müze plastik yapma sergilerle renkli ve eğlenceli bir hale getirilmiş. Silahlar, askeri kıyafetler, savaş tankları, bayrakları içeren müzede küçük sergiler de bulunuyor. Plastik adamlara benzeyen gerçek bir görevlide çocukları korkutmakla görevli. Şaka şaka. Böyle eğlenceli bir şey yapalım demişler ve plastiklere benzetilen görevli yapmamış gibi hareketsiz durarak sergiye gelenleri hareketleriyle şaşırtıyor, bence korkutuyor. 

'Kontum şu çek işini bi daha konuşsak'


Museum of Medieval Stockholm

Orta Çağ'ı, Rönesans tarihini  yaşatmayı amaçlayan müzede eski evler, kulübeler, atölyeler, fabrikalar, limanlar asma tahtalarla sergilenmiş. Aklımda en çok kalan bilgiler ise İsveçliler o dönemde günde 6-8 şişe bira içerlermiş, kızların evlenme yaşı 12-14 imiş. 


Old German Church

1500lerden kalma kilise. Dikkati en çok vitraylar ve freskler çekiyor. 



Kungstradgarden

Merkezde çok tatlı bir park, oturup dinlenmek ve güzel manzaralara şahit olmak için uygun bir yer. 


Ve parklardan böyle güzel bir kare yakalayabildik



Ve bir de sokaklarından manzaralar


Alışveriş yapmak istiyorsanız Vasterlanggatan Caddesi, Ahlens City mağazası ve Drottninggatan Caddesi alışverişlik mekanlar. Ancak normal  mağazalardan ve Avm'lerden çok da farklı bir şey bulunmuyor.


Diğer gezilebilecek yerler: Mariaberget, Mariahissen, Sta maria magdalena kyrka, Fotografiska, Moderna museet, Vasamuseet (17 pound), ABBA Museum, Skansen open air museum, Riddarholmskirkan/The Ridddarholmen Church. 

Birkaç tatlı mekan tavsiyesi

Başlıca gezilecek yerler dışında bana orjinal gelen ya da tatlı eşyalar satan, farklı konseptleri olan mekanları seviyorum. Onları da sizlerle paylaşmak isterim.😊

Hattbaren 


English Royal Wedding şapkaları seven ben için gerçekten çok özel bir yer. Londra'da küçük taç şeklindeki şapkaları aramakla kalmadım, burda da bulduğum ilk dükkana girdim. Gerçekten çok zarif duruyorlar.  

Bookbinders Design


Bu sevimli defter-kalemci özellikle de hanımların ilgisini çeken bir yer. Lami kalemler, farklı tarzlarda dizayn edilmiş defterler ve basit kırtasiye malzemeleri bulabilirsiniz. 

Bla Gun Gan


Birbirinden farklı tarzda vintage eşyalar, tatlı kutular, rengarenk piknik sepetleri, süs eşyalarını satan her şeyci dükkanı.

Ve bir zamanlar İsveç diyerek gezimizi sonlandırıyoruz


Yemek

Elbette balık ağırlıklı beslenen şehirde biz yine kendimize göre yemek bulamıyoruz ve bundan sonra gezimizin her şehrinde karşılaşacağımız bir tarzı buluyoruz. Her çeşit salata, et, sebze, sosların olduğu bir reyondan istediğinizi belli kaplara dolduruyorsunuz ve yanına da ekmek alıp çok lezzetli sandviçler yapabilirsiniz. Bunu bazı marketlerde bulabilirsiniz.



Jafaris Donuts
Eğer benim gibi İspanyol tatlısı Churos severseniz Arap abilerimizin işlettiği bu büfeye gelmenizi tavsiye ederim. İspanyollardan bile güzel yapmışlardı.



Ayrıca meşhur bir İsveç tatlısını öğreniyoruz ve her yerde onu arıyoruz derken öğreniyoruz ki sadece kışın yapılan kremalı bir tatlıymış : Semla. Çok da lezzetli bir tatlı olmadığını duyuyoruz ancak yemeden bilemeyiz tabi. Kanal bumle, prenses pasta, cladkaka'nın burada meşhur olduğunu duyuyoruz ancak rastlamıyoruz. 

Yolculuğumuz burada sona eriyor ve Viking Line Gabriella'mıza binerek Stockholm'e veda ediyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder