Boğaziçi'nde hem okumak hem yaşamak



Outline 
A-Boğaziçi Üniversitesi
  1-Başlama hikayem
  2-Neler anlatacağım?
  3-Tarihçe
  4-Üniversite ortamı
B-Üniversite hayatının dönemleri
   1-Hazırlık
   2-Bölüm
   3-Mezuniyet/bu kısmı en son anlatmam daha uygun
C-Kampüsler
   1-Kuzey
   2-Güney
   3-Hisar
   4-Uçaksavar
   5-Sarıtepe/Kilyos
   6-Kandilli
D-Sosyal faaliyetler ve yaptıklarımız
E-Dernek, Vakıf, Kulüpler
F-Hisarüstü'nde hayat/Bilhassa Cami Sokak
B.3-Mezuniyet


Boğaziçi Üniversitesi

Boğaziçi size ne ifade ediyor dediğinde çok şey, hayatım diyebilirim. Üniversite yıllarımı, kalıcı arkadaşlıklarımı, macera dolu uzun bir yolculuğumu anlatıyor aslında.




1-Başlama hikayem

Sayısal çıkışlı ve üniversite tercih günnüne kadar tıp düşünmüş biri olarak, ani bir kararla sosyal bilimlerden bir alan seçmeye karar vermemle Boğaziçi maceram başlıyor aslında. Bir gece ansızın bir iki okul yazarak Prof. Davutoğlu gibi bir tercih yazmıştım. 1. tercihim Boğaziçi 2. ve 3. tercihim de Hacettepe Eczacılık, ve bir şey daha idi. Ve 1. tercihime yerleşmiştim. Ailede hem büyük bir şaşkınlık hem de sevince neden olmuştum. Ankara dışına ilk kez çıkacaktım ve tıp hayalimden vazgeçmiştim. Nitekim sağlık sektöründe hiçbir alan bana göre değildi. Ailemden ayrılacağım için en çok da annem üzülmüştü, bütün çocuklarını şehir dışında okutmak elbette ona zor geliyordu. Ve böylece tercih sonuçlarımla birlikte yeni bir maceraya başlamış oluyordum.

2-Neler anlatacağım?

Bu yazımda sizlerle anılarımı değil de bazı anlarımızı paylaşacağım. Yer yer tarihi ve kültürel bilgileriyle, kah yaşadıklarımızdan kesitlerle, biraz duygu biraz da düşünce katacağım. Yeni öğrencilere ve dahi henüz tercih yapmamış gençlere rehber olmasını umut ediyor ve aynı zamanda benim gibi mezun arkadaşlarımın da anılarına dalacağı, eskiyi yad edip de huzur bulacağı bir  yazı olmasını temenni ediyorum. Ben de ileride dönüp baktığımda yaşadıklarımızı hatırlamak için bir  arşiv niteliğinde kullanmayı arzu ediyorum. Kendi tecrübelerimden yıla çıkarak genel bir çerçeve vermeye çalışacağım,zira anılarımızı, tüm yaşadıklarımızı, Boğaziçi'ne dair her şeyi anlatmaya kalksam cilt cilt kitap olur. Fotoğraflar için üzgünüm, tabi o zamanlar kaliteli çeken telefonlarımız yok, hatta kimi zaman telefonlarımız yok:) Mezuniyet yaklaşana kadar da fotoğraf  çekmeye ehemmiyet vermemişiz, bu yüzden fotoğrafları bulmakta zorluk yaşadığım doğrudur. Gerekli bağlantıları bu yazımda da ekleyeceğim, renkli kısımların üstüne tıklayarak kolayca ulaşabilirsiniz.

3-Kısaca tarihçe

Boğaziçi Üniversitesi, kadim adıyla Robert College, 1863 yılında Dr. Cyrus Hamlin ve Amerikalı Christopher Rheinlander Robbert tarafından kurulan bir üniversite. Amerikan sistemli bir üniversite. Eğitim dili kuruldupundan bu yana İngilizce olarak devam ediyor. 1971 yılında üniversitenin yönetimi tamamen Türk hükumetine bırakılıyor. Daha fazla bilgi edinmek için siteye bakabilirsiniz.
Yapımında beni  en çok etkileyen kısımlardan biri mavi kireçtaşı gibi yapı malzemelerinin farklı ülkelerden getirilmesi, Güney kampüsteki bacaya kadar pek çok şeyin ayrıntılı düşünülmesi ve tabi günümüzde estetik bir mimari eser olarak varlığını devam ettirmesi olmuştur.



Boğaziçi Üniversitesi resmi sitesine linkten ulaşabilirsiniz.

Beni en etkileyen zamanlardan biri de kayıt zamanı idi. Üniversiteye kayıt 4 günde gerçekleşiyordu ve her fakültenin ayrı günü oluyordu. Ben de ailemle kayıt için gelmiştim ve her gün meydandaki  kayıt standlarında beraber oturuyorduk. O zamanlar başladı ilk arkadaşlıklarımız diyebilirim. En az 50-60 kişiyle tanışmıştım ve arkadaşlarla kaynaşmıştım. Açıkçası hiç bilmediğim bir üniversite ortamında bu kadar samimiyet ve sıcaklık beklemiyordum ve bu beni ziyadesiyle memnun etmişti. Üst sınıfların yardımları, tecrübeleri benim için çok faydalı olmuştu ve ben de ileride kendi tecrübelerimi alt sınıflarla paylaşmaya karar vermiştim ve her sene öğrencilerin kayıt dönemlerine katılıp onlara yardımcı olmaya çalıştım. İnşallah faydalı olabilmişizdir.

4-Üniversite ortamı

Biraz da üniversite ortamından maddi manevi genel olarak bahsedelim:

İstanbul'un en güzel yerlerinden Boğaziçi'ne bakan Bebek semtinde konumlanan üniversitemiz İstanbul üniversitesi gibi  köklü ve büyük üniversitelerle karşılaştırılırsa nüfus olarak küçük bir üniversite-zamanla Yök'ün kotaları artırmasıyla genişlediğini saymazsak- Bizden çok öncelerde daha da küçük bir üniversite imiş. Toplam öğrenci sayısının 1000 olduğu zamanlar varmış, bizim dönemimizde yaklaşık 13 bindi. Kuzey kampüs en çok kullanılan, derslerin yoğun olduğu, büyük yemekhanesinin ve kütüphanesinin de olmasından kaynaklı bir yoğunluğu vardı.

Liberal demokrat bir görüşün hakim olduğu üniversitemizde farklı backgroundlardan gelen öğrenciler eğitim görüyor. Farklı kesimlerden, farklı görüş ve bakış açısına sahip öğrenciler ve akadmisyenlerden müteşekkil.

Boun diye kısaca ifade ettiğiiz Boğaziçini anlatan keywordler kullanmak istiyorum, bunlar belki de Boğaziçi'ndeki hayatımızın özetiydi  :

Boun, kediler, petekler, manzara, consent, add-drop, güney meydan, yd çikolatalı kahve, midterm, final dönemi, add-drop, withdrawal, remedial, kuzey kantin çayı, piramit, kütüphane, feedback, advisor, approval, reject, not paylaşımı, grup çalışması, periodicals, asistan masaları, muhabbet, yemekhane, tefsir, iftar, konferans, saatli bina, Cami sokak,

B-Üniversite hayatının dönemleri

Boun'daki  dönemlerimizi 2'ye hatta 3'e ayırabiliriz. Çünkü her bir dönem bize başka başka hisler yaşatır. Hazırlıkta okulu tanırsın, alışırsın, arkadaşlıklar kurarsın, mekanları seversin. Bölümde gerçek Boğaziçi'nin sırrına erersin, yanarsın, pişersin, kimi zaman kıymet bilmez ama seversin, pek çok şeye el atar, dallanır budaklanırsın, sahiplenirsin, bağlanırsın ve mezuniyet yaklaştıkça da üzülür, ayrılmak istemezsin, ne yapacağını bilemez ve gelecek kaygısına düşersin, öğrenciliğin tadına varmışsındır ve bırakmak istemezsin. Ancak sona yaklaşmışsındır.

1-Hazırlık

Boun'da hazırlık öğrencisi ve bölüm öğrencisinin hayat tarzı birbirinden tamamen farklıdır. Hazırlıkta lise gibi sabit bir program vardır ve o uygulanır. Bölüm öğrencileri ise ders seçerler, ders saatlerine göre programları belli olur. Hazırlıkta 4 seviye bulunuyor: Beginner, pre-intermediate(pre-inter kısaca), intermediate(inter), advance. Sene başında yapılan seviye belirleme sınavına göre herkes sınıflarda yerini alır. Hazırlık öğrencileri Proficiency yani hazırlık geçme sınavına hazırlanırlar. Bu sınavı geçemeyen öğrenci bölüme başlayamaz. Sınav reading, listening  ve writinng kısımlarından oluşur.

Eskiden hazırlık sınıfları beginnerlar kuzeyde ve diğer seviyeler güneyde olmak üzere ayrılırlardı, bir de sadece hazırlıkların olduğu Kilyos kampüsünde sınıfları vardı. Nitekim ben de güney kampüste okuyordum, bu sebeple de güneyde bolca vakit geçiriyorduk arkadaşlarla. Meydanda piknikler, okuma grupları, buluşmalar düzenliyorduk. Ancak sonradan güneydeki sınıfları kapatıp onları kuzeye aldılar.

Hazırlık derslerine gelince bölüm dersleri yüzde yüz İngilizce olduğundan yalnızca İngilizce hazırlığımız bulunuyor. Derslerde reading, listening, writing yapılıyor. O döneme dair en çok hatırımda kalanlardan biri İngilizce ve Türkçe'de bilingual olan Boğaziçi'nde köklü bir geçmişi bulunan değerli hocamız Feride Hekimgil'in sınıflarının hazırlıkta her zaman en başarılı sınıflardan olmasıydı. Sınıfında olmak isterdim. Writing Centre'da görev yapan hocamızın bir de Proficiency sınavını geçmek için çalışan hazırlık öğrencilerine yönelik detaylı bir blogu bulunuyor. Blogunda öğrencilerinin essaylerine de yer veriyor, mesela benim de birkaç essayimi eklemişti hoca. Blogu theproproom . Bir dönem asistanlığını da yaptığım sevgili hocamızı arada ziyaret ediyorum.

Hazırlık ve bölümü karşılaştırmak gerekirse, hazırlıkta sabit bir programınız ve tek odağınız olduğundan size bol bol vakit kalıyor ve istediğinizi yapabiliyorsunuz. Hayallerinizi bu dönemde gerçeleştirmeye başlamanızı tavsiye ederim. Etkinliklere katılın, aktif olun, şehir dışından geldiyseniz  İstanbul'u bol bol gezin, üniversitenizi tanıyın, arkadaşlarınızla muhabbbet dolu günler geçirin. Nitekim ben de böyle yaptım. Güzel bir arkadaşlık ortamımız oluşmuştu. Hatta son sınıflar bile bize ''sanki bizimle aynı dönemdesiniz, yıllardır aramızdasınız gibi hissediyoruz'' diyordu. Allah razı olsun onlardan. Ankara'da ailemi bırakıp gelmeme rağmen bu samimi ortam sayesinde hemen alışmıştım İstanbul'a da Boğaziçi'ne de. Gelirken de şunu yapıcam, bunu yapıcam diye bir sürü idealle gelmiştim. Allah çoğunu gerçekleştirmemi nasip etti.

2-Bölüm

Ders seçimi ile başlayan bölüm hayatı, bölümünüzün size zorunlu tuttuğu kredi sayısını tamamlamanızla son bulur. Benim için 3 yıl süren bu dönem, ne kadar da uzun bir yolculuğa girdim diye düşünürken, bir de bakmışım ki göz açıp kapayıncaya kadar çabucak bitmiş.

Ders seçme dönemi

Artan kotalar nedeniyle okulun nüfusunun her geçen gün artmasıyla  her geçen yıl ders seçimimiz daha da zorlaşıyordu. Okula zaten sığamıyorduk, bir de sınıflara sığmamaya başlamıştık. Malum Boğaziçi küçük bir üniversite. Bu durum da ders seçimlerimize yansıyordu,  kıyasıya rekabet vardı diyebilirim. Dersler açılacağı vakit saat tam 10.00'da sisteme girip dersleri almayı başaran kazanır. Alamayanlar da kotadan dolayı hocalara consent atmaya başlar, işte öğrencilerin creativitesi tam o zaman zirve yapar, ikna kabiliyetini de geliştirir, bir nevi beyin jimnastiği diyebiliriz:)

Nedir bu consent Allah aşkına? Namı diğer ne yapsam da hocayı bu dersi bana vermeye ikna etsemin kısaltılmışıdır. Hocanın sayfasına nolur hocam bu dersi bana verin, çok istekliyim, please şeklinde klasik mesajlardan ziyade daha orjinal  bir şey yazmanız gerekir  ki bu rekabet ortamında ilklere taşınasınız. Artık akrostiş mi yaparsınız, edebiyat, matematik ne kullannırısınız, hiç duyulmamış bir söz mü yazarsınız, hocayı şaşırtın, etkileyin ve  ikna edin:) Hatta öyle bir hale gelmiştir ki her yıl geleneksel consent yarışmaları  yapılır ve birinciler seçilir. Okumak isterseniz Consent örneklerinin linklerini bırakıyorum. Örnekler 1, örnekler 2 , Facebook consent request yarışmaları





Ben mi nasıl yapıyordum bu consent işini? İşte benim consent hikayelerim: Zaten farklı dönemlerden ders aldığım için, sistem beni görmüyordu bile, saat 10.00'da sisteme girebilmişliğim görülmemiştir. Nerenin internetini kullanırsam kullanayım, yarım saat bir saat geciktirmiştir beni. Zaten girsem de alamayacağım dersler çok oldu. Bu yüzden benim tek yolum hep consent oldu. Ön koşunu almadan aldığım dersler oldu. Ön koşuluyla/pre-requisite aynı anda almak durumunda kalmıştım. Eğer bölümde ön kşullu dersleriniz çoksa, planlama daha çok size kalır ve işinizi bayağı zorlaştırır. gerçekten her şeyi  döneminde alıyorsanuz şanslısınız, ama başka dönemlerden ders almaya çalışınca ön koşullar ve dönem kotaları ayağınıza takılıyor. Mesela kotada sadece 6. dönem yazıyorsa ve siz daha 4. dönemseniz Allah yar ve yardımcınız olsun.

Bir de çakışmaları engellemek adına ve haftalık programınızı sistemde görebilmek için öğrencilerin geliştirdiği ve hizmetimize sunduğu bir  program var: Bouncourseplanner . Buna girerek derslerinizi işaretleyerek o dönemki programınızı görebilirsiniz. Büyük kolaylık tabi ki.

Çakışma demişken 3 yıllık yani 6 dönemlik bölüm hayatımda çakışmasız bir dönemim olmadı. 6 dersi 3lü kombinasyonlarla çakıştırıp, ön koşulunu da almadan, kota sınırını zorlayıp aldığım dersler, böyle geçirdiğim dönemler çok olmuştur. Allah affetsin. Pişman değilim, ama yine ola yine yapar mıyım emin değilim.

Dersler krediyle gösterilir bizde 2, 3 ya da 4 kredilik dersler olabilir ve her dönem en fazla 25 kredi alma hakkın olur sisteme göre. Eğer daha fazla almak istersen Registration'dan e-petition yazman gerekir ki kabul edilmesi için çok geçerli  bir sebebiniz  olması gerekir, genelde son dönemi olup mezun olacak öğrencilere izin verilir. Normalde ortalama alınan ders sayısı 5-6 iken kredi sayısı ise 16-17 olur. Üzerine çıktıysanız fazla ders almışsını demektir.

Bir de add-drop dönemi var, ders seçiminden bir hafta sonra ders ekleyip çıkarabildiğimiz dönem. Bir hafta sürüyordu ve alamadığımız dersler için hocalarla konuşma fırsatımız oluyorduü yahut da anlaşamadığımız dersleri bırakıyorduk.

Withdrawal dönemi de oluyordu. Hiçbir dersi withdraw etmedim ama dönemin sonuna doğru baktınız iyi gitmiyor durum, isterseniz verilen süre içerisinde dersten geri çekilebiliyorsunuz.

Derste ayaklanma çıkmış bir gün daha:)


Ders seçimini kazasız belasız tamamladıysanız, advisorınızın (benim her sene farklı bir  advisorım vardı) onayından geçtiyseniz huzurlu bir şekilde bölüme başlayabilirsiniz. Bölüme başlamak ne demek aslında okulun gerçek manada içine girmek, bir Boğaziçili olma sıfatına erişmek, farklı kollarda görev ve sorumluluk alabilmek, farklı sınıflarda farklı bölümlerden öğrencilerle tanışmak, pek çok hocadan ders almak, derse gidip gitmemeyi seçmek ve daha birçok şey demek.

Kendi bölüme başlama tecrübemi anlatmak gerekirse, ilk günümü hatırlıyorum, ilk bölüm dersimi almıştım, derse başlamadan gelip sınıftaki nerdeyse herkesle tanışmıştım. Her biriyle tanışmak benim için heyecan vericiydi. Daha sonra bir hafta içerisinde bölüm arkadaşlarımızla bir buluşma düzenlemiş ve daha fazla kaynaşmıştık. Her sınıf için bu geçerli olmayabilir elbette ancak bizim bölümde böyle olmuştu. Daha sonraları derslerde sınavlar konusunda dayanışma içine girmiştik. Not paylaşımları ve grup çalışmaları çok önemli bir yere sahipti.

Derslerde sorumluluklarımız

Midtermlerimiz, final sınavlarımız, sunumlar bireysel ve grup olmak üzere, paperlar, projeler ve researchler, derse katılım sorumluluklarımız dahilindeydi ve notlarımız bunlara göre belirleniyordu. Tabi ki her dersin farklı sorumluluğu olduğunu söylemeliyim. İlk 2 sene daha çok farklı bölümlerden ders alıyorsunuz ve son 2 sene bölüm dersleri yoğunlaşıyor. Uygulamalı bölümlerin stajı, kimi bölümlerinse bitirme tezi oluyor.

Dersleri bitirebilmektense dersleri alabilmenin daha zor olduğunu düşünüyorum. Aldıktan sonra bir şekilde geçiyorsunuz, hatta biraz bakar, ilgilenirseniz A ile de geçebilirsiniz. Ancak yukarda da anlattığım gibi dersleri almak kıyasıya rekaber gerektiriyor, sistemi aşmak, hocaları consent vermeye ikna etmek, advisorınızın onaylaması süreci bunlar bayağı yorucu oluyor. Bazen kendinizi  bir puzzleın içinde bulabiliyorsunuz. Benim sürecim biraz daha zorlu oldu çünkü üst dönemlerden ders almaya çalışmıştım. 2. dönemde okurken 4. ve 5. dönemlerden 4. dönemde 6,7,8den almaya çalışmak çetrefilli bir yol oluyor. Her bölümde aynı olmayabilir. Mesela bizim bölüm dersleri genelde birbirine bağlı, birini tamamlamadan diğerine geçemiyorsunuz, tam bir zincir gibi. Zinciri kırmaya çalışınca da işler sarpa sarabiliyor. Farklı dönemden dersleri aynı dönemde alarak 4 yıl yerine 3 yılda bitirmeyi tercih etmiştim. O şekilde tamamladım dersleri. Son sınıfta 2 ayrı dönem zorunlu stajımız vardı bizim, onları da 3.yılda aldım. Bu süreçte bitirip bitiremeyeceğimden emin değildim, çünkü daha önce bizim fakültede yapan olmamış. 3,5 senede bitiren irregular arkadaşlar olmuş tabi ki, ancak  daha önce 3 yıl örneği olmadığı için advisorlarım da emin olamıyordu.

Bir anım:
Bir de anımı anlatayım: Bu süre içerisinde bir de ikinci ünivrsiteden aldığım 4 dersi saydırmaya çalıştım, daha önce pek çok örneği vardı bu şekilde yapan. Ancak rektörlükle bile görüşmem rağmen ''senin şansızlığın, yönetimin böyle karar vermiş, sayamayacağız'' denildi. Ben de son sene riske atmayıp Tk, ve Htr derslerini aldım. Hatta sayılması için bütün bölüm hoclarımız bunu kurulda konuşup oy birliğiyle -çokluğuyla da değil- onay vermişler. Ancak fakülteden geçmedi. Advisorım ''bizim için önemli dersler değil, bölümün zorunlu dersi değil, kolay ve yapılabilecek dersler, başka yerden geçtiysen saymakta bir beis görmüyoruz, hem daha önce de örnekleri varmış, inceledik'' bile demişti, sağolsun bana çok destek vermişti ama olmadı. Ben de nasip olmadığını, demek ki o derslere de girip tanışmam gereken insanlar olduğunu, söylemem gereken sözler olduğunu düşündüm ve dersleri ekledim.

Bölüme dair en çok hatırladıkladıklarım herhalde yaptığım planlardır:) Normal hayatımda da planlı yapmayı çok severim, her şeyi not alırım, yaptıklarıma tik atar ve tiki atana kadar da uğraşırım yapacağım şey basit bir şey de olsa. Mesela temizlik nöbetini yap, Ayşe'nin kalemini ver gibi notlar yazabilirim. O dönemde yemek ye yazmadıysam yemek yemediğim zamanlar oluyordu:) Koşuşturmacalı, yoğun bir lisans hayatı geçirdiğimi söyleyebilirim. Zaten genel olarak kampüste koştuğum vakidir:)

Farklı alanlardan ders almanızı tavsiye ederim, gerçekten ufuk açıcı oluyor. Dersleri almadan önce o  dersi daha önceden almış arkadaşlarınızla istişare edip size uygun olup olmadığını, dersin sorumluluklarını öğrenebilirsiniz. Zaten dönem içerisinde sunum grubu, sınıf grubu, okul grubu, kulüp grubu, o ders bu ders grubu derken milyonlarca whatsapp ve facebook grubunuz olacaktır, bu gruplarda sorduğunuzda size birçok yanıt geliyor. Herkes kendi tecrübelerini paylaşıyor ve siz de bildiklerinizi paylaştığınızda anlamlı bir zincir oluşuyor.


3-Mezuniyet kısmını yazımın sonunda anlattım.


C-Kampüsler

Kampüsleri ve binaları haritadan görmek isterseniz, isimleriyle birlikte boun.harita'dan inceleyebilirsiniz.

Her üniversite gibi Boğazçi'nin de farklı kampüsleri bulunuyor. Hamlin ilk olarak Güney kampüsü yaptırmış, diğer binalardan daha sonradan eklenmiş. Zaten mimari farklılıktan hangi binaların Hamlin tarafından hangilerinin ise Türkiye tarafından yapıldığı çok açık bir şekilde fark ediliyor. Güney kampüse gittiğinizde hissettiğiniz acaba Harvard, Oxford'a mı geldim hissinin zerresini diğer kampüslerde yaşamıyorsunuz.

1-Güney Kampüs

Havası mis, manzarası harika, Boğaz manzaralı, yokuşu çıkması bir o kadar da zor olan Bebek konumlu kampüsümüz. Bu güzelliğe rağmen dersimmizin burda olması yokuşundan dolayı yorucu olduğundan ve shuttle beklemesi de uzun sürmesinden dolayı aralıksız bir şekilde başka bir  kampüste ve burada dersiniz varsa  zor bir gün sizi bekliyor demektir. Aslında bu tüm kampüsler için geçerli.

Ama en çok aktivite, konferansın gerçekleştiği ve Boğaz manzarasıyla aynı zamanda en sevilen kampüs olmayı da başarmıştır.



Güney yokuş

İnmesi zevkli, bol manzaralı, ancak çıkması sarp ve çetin yokuşumuz. Çıkarken shuttle almak muhakkaktır.



Shuttle 

Kampüsler arasındaki ulaşımı sağlamak aracılığıyla okulun sunduğu hizmet. Güney meydan-Güney kapı-Hisar, Güney-Kuzey-Uçaksavar, Güney-Bebek, ve Kandilli shuttle hizmetleri bulunuyor. Shuttle sırasını hesaba katınca en az 2-3 shuttle beklemelisiniz ki binebilesiniz.

Güney Meydan



En güzel mekan, hava sıcaksa, güneş çıkmışsa toplanın meydanda oturun. Muhabbet edip sağınızdaki solunuzdaki  binalara bakmak bile yeter. Zaten güneş çıkmışsa meydanda yer biel bulamazsınız:)

Albert Long Hall

Nam-ı diğer saatli bina, ,üniversitemizin en güzel binalarından biri. Bölümlerin meuniyet programları, konferanslar, konserlerin bolca gerçekleştiği elit binamızdır:) Gerçekleşen konserlerden bir kısmını sosyal faaliyetler başlığında yazdım.

Klasik müzik konserleri takvimi bu linkte bulunuyor, takip edebilirsiniz.

Tb binası

En estetik binalardan olacak ki, konumu itibariyle de müsait olmasından en çok fotoğrafı  çekilen bina olmayı başarmıştır. Şekil A: ben de aynı şeyi yapmışım:)



Petekler

Petekler, girişteki manzaramız için kullandığımız ad. Oturup da denizi seyretmek elbet harika olacaktır.





Otopark yolu

Güney yokuşun dışında bir de meydana inen ve otoparktan geçen yolumuz var, daha çok arabaların kullandığı yol.



Manzara

Petekler mi manzara mı? Bilemedim ikisi de ayrı bir güzellik.


Erkek yurdu/Hamlin Hall

Hamlin Hall olarak isimlendirilen bina erkek yurdu olarak kullanılmakta, aynı zamanda içerisinde study ve kulüp odaları da bulunuyor.





İİBF/Washburn Hall ve Erkek yurdu/Hamlin Hall

Her biri birbirinden güzel binalar. Soldaki bina İktisadi ve İdari bilimler fakültesi  yani  İktisat, İşletme gibi bölümlerin derslerinin olduğu bina. İkisinin arasından giderek manzaraya ulaşabilirsiniz.



Kennedy Lodge

En elit binalardan diyebilirim, zira aslında öğrencilerin kullanamadığı akademisyenlere özel bir mekan burası. Aynı zamanda davetler için de kiralanabiliyor. Bizim bölüm mezuniyet çayımız da burada gerçekleşti. Manzarasının inanılmaz olduğunu söyleyebilirim. Manzara olması için zaten deniz olması yetmiyor muydu yaa😃



Güney kantin

Aşiyan Müzesi/Tevfik Fikret'in evi

Taslağını kendisi çizdiği evde 9 yıl ikamet etmiş ünlü şair. Ölümünden sonra satın alınarak müzeye çevrilmiş. Günney kampüsün içerisinde ağaçların arasına saklanmış bir ev. Farsça yuva anlamına gelen Aşiyan ismi verilmiş ve bu adla bir de Bebek'e inen Aşiyan kapımız da bulunuyor.



Bebek'te tur atmak

Güney'den bahsetmişken Bebek'ten bahsetmemek olmaz elbette. Bebek semtinde konumlanınca üniversite, öğrenciler olarak bir deniz havası alalım deyip yokuş aşağı hoop Bebek sahiline inerdik. En zor kısmıysa o sarp yokuşu geri çıkmak. Bebek kapısına inmek kolay elbet ama Hisarüstü kapısına kadar kim çıkar, mümkünse bir taksi tutmak en iyisi, nitekim Bebek shutttle'ı nadiren ortalarda görünüyor. Sahile inip huzurlu bir yürüyüş yapmış, Arnavutköy Sosyal Tesisleri'nde denize nazır bir kahvaltı yapmış veya romatik bir akşam yemeği yemiş, bir de tatlı düşkünleri olarak Abbas veya Kemal Usta'dan waffle yemiş isek oh mis. Namazları da Bebek Camii'nde eda edip gerisin geri dönebiliriz.



2-Kuzey Kampüs

Bölümdeyken en çok vakit geçirdiğim kampüsümüzdür. Hem derslerimizinçoğunluğu burada olunca hem de yokuşu, uzun yolu olmayınca uğrak yerimiz Kuzey olur. Kütüphanenin karşısındaki çimlere geç otur, oh ne ala. Kütüphane, sesli study, yemekhane, bol bol derslikler hepsi  buradadır. Hem bu kampüsteyken camiye gitmek de daha kolaydır. Nitekim Nafi Baba Camii, Kuzey ve Güney kampüslerimiz arasında bulunuyor.






Kütüphane/Aptullah Kuran Kütüphanesi ve Sesli Study

Perodicals'ın da asistan masasına yer bulmakta zorlanacğınız güzide mekan. Asistan masaları en sevilen yer elbet, çünkü mastır odalarından sonra kütüphanedeki en elit yer. Karşılıklı 2 sandalyeyle oturulan lambalı çalışma alanı olan asistan masaları taht kavgalarına şahitlik edebilir:) Periodicals sıcak olduğu için uyumaya meyilli  olmayanların veya benim gibi üşüdüğü için uyumaya gelenlerin tercihi olabilir. Öğrenci evinde üşüyünce kütüphaneye gidip uyuduğumuz günler az değil.






Kütüphanemizin 7-24 açık olduğunu da belirtmeliyim. Açıkçası bu yüzden İngiltere'de kütüphanelerin erken kapandığına şahit  olunca hayal kırıklığı yaşamıştım.





Ders çalışıyomuşuz gibi çek panpa:)



Sesli study

Bir de sesli study'miz var. O da kütüphanenin hemen yanında öğrencilerin rahatlıkla grup çalışması yapabileceği, sesli konuşabilecekleri alan.



Kuzey Meydan

Piramitin de yer aldığı, çimi az meydanımız. Buluşurken 'piramitin yanındayım, kütüphanenin önündeyim' gibi tabirler kullanabiliyoruz.

Yemekhane

Artan nüfusla dolan taşan,  bir saate kadar sıra bekleyebildiğiniz, 4 çeşit yemeği ekmek fiyatına veren yegane kurum. Ramazan'da iftar saatinde yeniden açılan canımız yemekhanemiz:) Kahvaltı, öğle yemeği  ve akşam yemeği olarak üç öğünde de hizmet veriyorlar. Elbette en lezzetli, en kaliteli yemek yeri diyemeyeceğim, ama bu fiyatlara bu kadar öğrenciye gayet orta kalitede hizmet verebilen başka bir yer daha tanımıyorum, o yüzden hakkını da yemek istemem.

Kuzey kampüste, güney kampüste, bir de kilyos kampüsünde yemekhanelerimiz bulunuyor. Kuzey yemekhanenin büyük ve erişimi daha kolay olduğundan daha kalabalık olduğunu belirtmeliyim.

New Hall Çatı

Yemek yeme alternatiflerinden biri olan çatı, gerçekten lezetli  ve çeşitli yemeklerle hem akademisyenlerin hem de öğrencilerin uğrak mekanı olmuş durumda. Yemekhaneye göre pahalı ve dışarıdaki bir  mekana göre ucuz olan çatı tatlılarıyla benim favorim olmuş durumda.

3-Hisar Kampüs

Uluslarası ticaret, turizm, MIS gibi  bölümlerde okumuyorsanız Hisar'a çok yolunuz düşmez. Benim sadece HTR dersim vardı Hisar'da ve Hisar shuttleını beklemek de gerçekten uzun sürüyordu.


4-Uçaksavar Kampüsü

Benim biyoloji, ve birkaç bölüm dersim bu kampüste olmuştu.Garanti Kültür Merkezi büyük olduğu için oradaki amfi kullanılıyor. Aynı zamanda okulun genel mezuniyeti de bu kampüste yapılıyor.

5-Kandilli Kampüsü

Derslerimizin olmadığı, ancak ''ordaaa bir  köy var uzaktaa o kööy biizim köyümüzdüür, gitmesek de görmesek de o kööy bizim köyümüzdüür'' dediğimiz kampüsümüz. Hatta oraya bir de shuttleımız vardır.

6- Sarıtepe Kampüsü/Kilyos

Hazırlık öğrencilerinin yatılı kaldığı aynı zamanda dersliklerinin de bulunduğu sahil kampüsümüz. Arkadaş ben bu kampüste kalsam sıcakta ders dinlemem, kışın da hapis kaldığım için bunalıma girerdim. Ama burada kalmayıp da arada ziyarete gelmek çok zevkli oluyor tabi

Bu fotoğraf tahmini 2012 ya da 2013'e ait üniversitedeki ilk zamanlarımız sayılır. Arkadaşlarla bir Kilyos çıkartması yapalım demiştik. Sahil bomboştu, doyasıya tatmıştık o zaman sahili. Kumda hep beraber yalın ayak yürümenin verdiği hoşluk bir başkaydı o zamanlar.



D-Sosyal faaliyetler, okul dönemince yaptıklarımız, yapılanlar

Boun Event takviminden bir kısım programları  takip edebilirsiniz.

Neler yaptık?küçük bir kesit

Boun turu Nafi hoca ile

Her sene okulumuz akademisyenlerinden ve hayatta ilk tanıdığım ilk 7 göbek İstanbullu olan-zaten totalde 2 kişi  tanıyorum:)- Nafi  Artemel hocamız Boğaziçi ve Hisarüstü'ne dair engin bilgileriyle öğrencilere rehberlik ederek önemli yerleri gezdirir. Son derece kibar olan ve temiz bir İstanbul  Türkçesi konuşan saygıdeğer hocamızın turlarına katılmak gerçekten zevklidir.





Busos Çocuk Şenliği
Her sene baharda, Güney Meydan'da farklı okullardan, derneklerden gelen çocuklara ebrudan el  boyamaya, oyun parkından bilimsel oyunlara kadar pek çok aktiviteyi yaptırabileceğimiz bir şenlik düzenleniyor. Ben de bir dersimizin kapsamında bu şenlikte gönülllü  olmuştum ve görme engelli çocuklara eşlik etmiştim.







Engelle yaşam

Engelle yaşamak üzerine farkındalığı artıran bir ders almıştım ve  ders kapsamında bir program düzenlemiştik. Bu programda da gönüllü olarak standlarda görev almıştım.



Konserler

Albert Long Hall'de gerçekleşen konserlerde çeşitli isimler, korolar ağırlanıyor. Üniversitenin kendisine ait koroları da bulunuyor: Boğaziçi Caz Korosu- Katibim , With a Lily in your Hand (dinlemek isterseniz diye link bırakıyorum) , Boğaziçi Gençlik Korosu- Zeybek, A Capella- 70'ler - Kürdilihicazkar Longa

Söyleşiler

Farklı alanlardan tanınmış kişilerle söyleşiler düzenliyorduk ve bunlardan biri de twitter fenomeni ve ironik yazılarıyla ünlü ''Beyinsiz Adam'' idi. Natuk Birakn'daki İbrahim Bodur Salonu'ndan.



Mescid talebi

Üniversite kampüsünde bir zamanlar mescid yokken, ihtiyaca binaen mescid talebinde bulunmuştuk okula, daha önce 2009'da da aynı taleple giden öğrenci arkadaşlarımız okul yönetimi tarafından 5 dakika içinde red cevabını alarak ayrılmışlar. 2012 yılında yeniden bu taleple okul yönetimine talebimmizi  iletmiştik. Kampüste 1000'den fazla imza topladık. Sosyal medyadan da tweetler atarak ve videolar çekerek isteğimizi paylaşmıştık. Bu şekilde okul çevresinden öğrenci arkadaşlardan ve hocalardan ciddi bir şekilde destek almıştık. O sene mescid açılmadı evet, ama daha sonraki senelerde inip çıkmasının zor olduğu Güney kampüsteki mescid ihtiyacı karşılandı. O döneme ait tatlı videolar şimdilerde birer anı:Video1- Video2- Video3



Ahval Dergisi

Eşimin de aralarında bulunduğu bir ekibin başlattığı Boğaziçi'nde yaşananları gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan dergi. Benim de birkaç yazım yayınlanmıştı. İmkan bulursanız okumanızı tavsiye ederim, ayrıca online derginin linkini de başlığa ekledim.



Kervan Dergisi

Biz mezun olduktan sonra tabiri caizse taze kanların çıkarttığı bir Boğaziçili'nin hayatında yer alan pek çok şeyden bahseden dergi. Daha detaylı bilgi almak için derginin sitesini ziyaret edebilirsiniz. Aşağıda yazılarımdan biri mevcut. Fersah Fersah Londra ve 20 Maddede Boun Library Maceralarımız yazılarımı üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz.






Arkadaşların kendı ağızlarından Kervan: Öncelikle Kervan tamamiyle bağımsız bir dergi, hiç bir yerden burs falan bile almadık buna halel gelmesin diye ✍🏻
Kervan bir edebiyat dergisi değil, edebiyat bir usul olabilir. Sanatsal açıdan ve genel manada ihtiyacımız olan naif ve estetik bakış olarak edebiyat güzel ama bizim amacımız edebiyat değil 👎🏻
Geçmişini unutanların ân’a hapsolduğu kanaatindeyiz. Bu yüzden belki fazla iddialı olacak ama hedefimiz şu; bir hafıza oluşturmak amacındayız. Hisarüstü gerçekten bu anlamda yoğun anılara sahip
Ve bir şeyler ortaya koymalıyız. İnsanın kendini keşfetmesine bir yol olan, diğer insanlara dokunan, farklı bir bakış sunan bir şeyler. Bu belki bir yazı olur belki mimari bir eser, belki bir beyin kıvrımı. Bu noktada somut ürünler nedense ruhumuzun madde-sever yanına iyi geliyor 👏🏻

Derslerden

Farklı dönemlerden farklı dersler aldığım için bölüm arkadaşlarım da çeşitleniyordu. Bu fotoğrafı Basic Counseling Skills dersimizin sonunda Pelin hocamızla çekinmiştik. Her ders sonunda yapmalıymışız meğer.




Kamplar




Eylemler





Kermesler





Arkadaşlıklar

Boğaziçini Boğaziçi yapan, güzelleştiren, her daim özlettiren nedenlerden biri de kurulmuş kalıcı arkadaşlıklardır. Beraber vakit geçirdiğiniz, ortak yaşanmışlıklarınızın olduğu arkadaşlar anları da unutulmaz kılarlar.

Arapça Dersleri ve Hat

Bunun Bounla ne ilgisi var derseniz aslında her şeyin Bounla bir ilgisi vardır:) Arapça dersleri almaya başlamadan bir de ders vereyim diye niyetleniyordum. Arapça benim için bir sevdadır, küçüklüğümden beri hayalini kurduğum bir sevda. Kendi kendime öğrenmeye başlamıştım. Daha sonra kurslarla bunu destekledim. Mehmet Yağcı hocanın kursuna başlamaya yakın zamanda Boun'da etrafıma ders vereceğimi yaymış, katılabilecek olanları sormuştum, yoğun ilgi beni hem şaşırtmış hem mutlu etmişti. Büyük bir hevesle derslere başlamıştık, öğrencilerim aslında benden üst sınıflarda okuyan arkadaşlarımdı. Bir yandan onlara ders veriyor bir yandan da kursa giderek kendi dilimi ilerletiyordum. Mehmet Yağcı hocamın büyük katkılarıyla ciddi bir gelişim sağladım, öğrencilerime de faydalı olmaya çalışıyordum. Bir yandan da okulumuzun hocalarından birine Arapça dersleri vermeye başlamıştım. Özel dersler ve toplu ders istekleriyle sınıflarım artmış ve benim de kendimi geliştirme isteğim paralel olarak yükselmişti. Arapçayla kendimi çok özdeşleşmiş bir biçimde buldum. Daha sonra hat dersleri almaya başladım, ve sadece rika'yı bitirebilecek zamanım oldu. Eğer fırsatım olursa devem etmek isterim.






Hediyeleşme

Her sene gelenekselleştirdiğimiz hediyeleşme çok sevilen etkinliklerden Çekiliş yaparak kimlerin kime hediye alacağını seçtikten sonra kararlaştırılan bir günde herkes hediyesini takdim eder, bol sürprizli bir gün olan o günlerde heyecan dorukta olur. İlk hediyeleşmede ev arkadaşıma çıkmışım meğer ve hediyemi alana kadar bilmiyordum mesela, çok şaşırmıştım, hiç çaktırmadı.



Hediyeleşmenin birinde bana böyle bir hediye gelmişti yakın arkadaşımdan. Arapça ve hata olan ilgimden birleştirerek böyle bir şey hazırlamış kendi elleriyle ben de çok mutlu oldum elbette. Adımı kendisi yazmış, bravo Canan.

Ayrıca

Arkadaşlarla beraber düzenlediğimiz, katıldığımız başka etknlikleri de sıralamak gerekirse, dönem kahvaltıları, güney meydan sahurları, Süleymaniye iftarları, Byv iftarları, çeşitli konferanslar, seminerler, dersler, müzik grupları, okuma grupları, misafirlikler, yardım faaliyetleri vs.

E-Dernek, Vakıf, Kulüpler

Byv/ Boğaziçi Yöneticiler Vakfı

Boğaziçi Yçneticiler Vakfı'nın üniversitenin yanında bulunan konağında çeşitlik etkinlikler yapılır  iftar programları,mezuniyetler, kariyer sohbetleri, konuşmalar düzenlenir. Sitesine buradan ulaşabilirsiniz. Okulumuz mezunlarından Prof. Ahmet Davutoğlu'nu da ağırlamışlardır, konuşmasını buraya bırakıyorum. Hatırladığım kadarıyla o gün ben de oradaydım, hatta yanlışlıkla bir de fotoğrafımız var:) Bir de eski bir tanıtımını buldum, linke tıklayabilirsiniz, başıktaki linke de tıklayabilirsiniz.



Bura/Boğaziçi Üniversiteliler Derneği

Öğrenci ve mezunların arasındaki ünsiyeti  geliştirmeyi amaçlayan bir dernek olarak kurulan Bura, etkinliklerine aktif olarak devam ediyor. Başlığa tıklayarak etkinlikleri inceleyebilirsiniz.




Bisak/Boğaziçi İslam Araştırmaları Kulübü

Yeni olmasına rağmen son derece aktif bir kulüp olarak Boğaziçi camiasında yerini alan Bisak



Kulüpler

Üniversitemiz  bünyesinde hangi öğrenci kulupleri olduğunu görmek isterseniz başlığa tıklayablirsiniz. Edebiyat Kulübü, Eğitim Araştırma Kulübü, Davranış Kulübü, Münazara Kulübü,

Fatih abi

Evet bir kurum adı değil, bir vakıf adı veya kulüp değil. Fatih abi tek başına dev kadrodur Boğaziçi için. Eski mezunlarımızdan olan Fatih abi her hayırda karşınıza çıkar, her perşembe tefsir dersleriyle, iftarlarla, Süleymaniye iftarlarıya, ihtiyaç sahiplerine yardımlarıyla gçnüllü öğrenci arkadaşlarla iş birliği içinde çalışır. Boğaziçi deyince adını anmadan geçmek olmazdı.

Boun Umre yolculukları

Fatih abi başkanlığında her sene Boğaziçi öğrencileri olarak Ramazan'da umre ziyaretleri yapılıyor. Kutsak topraklarda Ramazan'ı geçirmenin tadı bir başka. İlk umremi 11 yaşımdayken yapmıştım, tadı damağımda kalmıştı. 2012 yılında da Fatih abinin grubunda babamla birlikte Ramazan umresi nasip olmuştu, Ramazan umresinin tadının bir başka olduğunu söyleyebilirim. Artık haccı dört gözle bekliyorum.

F-Hisarüstü'nde hayat

Rumelihisarı üzerine bestelenmiş parçayı dinlemek isterseniz buyrun linke tıklayın. Şarkı eşliğinde de yazımı okuyabilirsiniz.

Rumelihisarüstü Mahallesi'nde yani Hisarüstü olarak bilinen Boğaziçi'nin farklı kampüslerinin arasında bulunan bölgenin çoğu öğrenci evidir. Okulun yanı olması nedeniyle pek çok öğrenci burada kalmayı tercih eder, ben de bu öğrencilerden biriydim, özellikle Cami  sokak öğrenci evlerinin en yoğun olduğu yerlerden ve trafiğin hiç kapanmadığı sokaklardan birisidir. Hisarüstü'nde hayat geceye kadar durmaz. Geceleri börekçinin önünde öğrenciler sohbete dalabilir, manzaraya inebilir, günney meydana doğru inip bir tur atabilir, arada da Bebek'e inerek deniz havası alabilir.

Okula yakın oturmanın elbette pek çok avantajı var: İstediğiniz anda kalkıp derse geçebiliyorsunuz,dersten 1 dakika bile önce çıksam derse zamanında gidebiliyordum. Okulun nerdeyse tüm imkanları her daim elinizin altındadır. İstediğim zaman kütüphaneye, yemekhaneye, meydana, ya da yurda arkadaşlarımın yanına, yahut da yine yakında kalan arkadaşlarımın evine gidebiliyordum. Ayrıca öğrenci mekanları olduğundan yemek yerleri de bulunuyor ve eve sipariş verebiliyorsunuz. Döner, dürüm, patso, çiğ köfte, waffle, börek (Börekçi'nin çikolatalı böreği meşhurdur), hamburger, tavuk pilav ne ararsnız var. Zaten yemekhanede de 3 vakit 4-5 çeşit yemek çıkmakta.New Hall çatı'da da güzel yemekler oluyor. Evde yemek nöbeti varken de bunlara ihtiyaç  duymuyorsunuz.

Bebek

Bebek sahiline inmesi güzel de yokuşu geri çıkması hiç kolay değil, birkaç kişiyseniz genelde taksi alınır dönüşe. Zaten Bebek üzerine konumlanmış bir kampüsümüz olduğu için Bebek çıkarmalarını sık sık yapardık. Sahil kenarında yürümeyi özleyince, Abbas'tan waffle  yemek isteyince ya da Çengelköy vapuruna binmek isteyince soluğu Bebek'te alırdık. Bir de oradan Arnavutköy'e yürüyüp Arnavutköy Sosyal Tesisleri'nde yemek yemek var tabi

Öğrenci  evi

Ders çalışma conceptinde bulabildiğim tek fotoğraf bu olmakla birlikte Arapça çalışıyormuşum:)



Hisar'da öğrenci evinde yaşamak ne anlama gelir biraz da ondan bahsedelim. Öğrenci  evinde yaşamanın ailenizden ayrılıp bağımsız bir yaşam kurmaya başladığınızn ilk adımı olduğundan insana hayatı öğrettiğini düşünüyorum. Bir ev nasıl idare edilir, fatura nasıl ödenir, yemek, temizlik, alışveriş nasıl halledilir, ev sahibiyle, komşularla ilişkiler nasıl olur, arkadaşlarınla ev nasıl paylaşılır, birlikte yaşama kuralları neler olur aslında tam olarak bunları öğreniyorsunuz. Ev arkadaşlarınızla güzel bir dikiş tutturabilmişseniz ne ala. Kendi adıma tüm ev arkadaşlarımı sevdiğimi, onlarla  güzel vakitler geçirdiğimi söyleyebilirim. Bir de pek çok arkadaşımızın evi Hisar'da olunca komşuluk ilişkilerimiz  oldukça gelişmişti, birbirimize gider, hatta yeni taşınan olursa hayırlama ziyareti yapardık. Ev ihtiyaçlarında herkes kendi evinde bulunan fazla eşyaları yeni ev kuranlarla  paylaşırdı. Eğlence dolu unutulmaz anılar biriktirdiğimiz bir dönemdi kısacası öğrencilik ve öğrenci evi hayatı.



Cami sokak

Mezun olduktan sonra gelmiş olsak da aslında bu kare Cami sokaktaki hayatımızı özetliyor, ellerimizde valizlerle gelip başladığımız bir seferi temsil ediyor.



Nafi Baba Camii

Camiyi pek çok fonksiyonuyla kullandığımızı söyleyebilirim. Ders aralarında namaz kılmak, Arapça dersleri yapmak, buluşmalar, toplantılar için kullanmak bunlardan sadece birkaçı. Camialtı konferans salonunu da konferanslarda, derslerde, okuma gruplarında aktif olarak kullanıyoruz.



Hisarüstü sakinleri ve esnaf

Kırtasiyecilerden, market çalışanlarına, yemek mekanları çalışanlarından Hisarüstü'nün tüm sakinleri ve esnafına katılıp mahalle sakini olduğumuz doğrudur. Hatta arkadaşım bir keresinde ''Mahallenin esnafı gibisin Büşra, herkese selam verip  hal hatır soruyorsun'' demişti:)

Börekçi

Çikolatalı böreğini tek geçerim.




B.3-Mezuniyet/التخرج

40 gün 40 Gece mezuniyet kutladığımı söyleyebilirim: Okulun genel mezuniyeti, bölümün Albert Long Hall'deki mezuniyeti, bölümün Kennedy Logde'taki kutlaması, Byv'nin mezuniyeti  ve tabi arkadaşlarla kendi aramızda Güney'de gerçekleştirdiğimiz mezuniyet:) ''Maşallah! ne kutlamışsınız arkadaş, derslere bu kadar gitmediniz'' dediğinizi duyar gibiyim😅

Boğaziçi Genel Mezuniyet



Okuldaki tüm bölümlerin lisans, mastır ve doktora olmak üzere hepsinin mezuniyetinin olduğu, genelde üniversite mezunu ünlü olmuş kişilerin konuşmaya çağrıldığı-bizim mezuniyetimizde spiker Julide Ateş ve UNDP(Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) başkan yardımcısı Ayşe Cihan Sultanoğlu gelmişti, kimi zaman da Gülse Birsel,  Cem Yılmaz gibi ünlü mezunlar çağrılıyor.





Bölüm Mezuniyeti- Albert Long Hall

Okulun genel  mezuniyeti dışında her bölüün kendi mezuniyeti de Albert Long Hall'de kutlanıyor. Velilerin de katıldığı mezuniyette teker teker her öğreniciye diploması ve mezun kartı veriliyor. Çıkışta da hocalarımızla bu fotoğrafı çektirmiştik.



Bölüm Mezuniyeti Kennedy Lodge

40 gün 40  gece mezuniyet yaparız da aralarında Kennedy Logde  da olmaz mı.
Bölüm olarak akşam çayı gibisinden bir kutlama yapmıştık. Hocalarımız,  asistanlar ve öğrencilerin eşlik ettiği kutlamada tüm öğrenci arkadaşlarımız için birer ''en'' seçilmişti. Benim payıma da  bu düştü:

En güzel gülen



Mezuniyet davetiyelerimiz



Byv Mezuniyeti

Her sene öğrenci arkadaşlarımın mezuniyet programına katılırdım, onların sevinci benim sevincim olurdu. Mezun olmalarına hem sevinirdim, hem üzülürdüm. Sıra ise bana ve eşime gelmişti.

Yine ''en''ler seçilmiş ve benim payıma ''En Arapça sever'' düşmüştü. Hakkaten de çok sevmiştim. Allah daim etsin. Kendi  kendime de dua ederim böyle:)







Boğaziçi kapşonluyla foto



Arkasına da ''Optimization is a  modern ilness'' yazdırmışlar.

Arkadaşlarla mezuniyetimiz

Her yerde kutlamalar olur da biz boş kalır mıyız. Arkadaşlarla her sene kendi aramızda küçük bir  program düzenler, mezunlarımızı bir de biz mezun ederdik. O sene ben de mezun edildim.



Sevgili Sibel hocamızın tüm bölüme hediyesi: sağdan 2. anahtarlık



Çırağan Sarayı Balo

Katılmadığım tek mezuniyet diyebilirim:) Çırağan'da yapılan baloya Cem Yılmaz gelmiş.

Kempinski'de yapılıyor




Kep atmasak olmazdı tabi, kepi bayağı yükseğe atmışım anlaşılan,  havada uçuyor:) Atınca geri tutamıyorum ben yaa



Veda



Eşimle

Aynı üniversite mezunu olduğum eşimle de güzel anlarımızı yine bu konulu yazımda paylaşmak istedim. Lisans yıllarımızda nişanlanmıştık.






Şu var ki Hisarüstü sakiniyseniz hayatınız olmuş Boğaziçi demektir. Orda kalır, orda okur, yemeğinizi orda yer, arkadaşlarınızla orda buluşur, orada ders çalışır hatta yine orada gezer, sahilde takılırsınız. Bir şehir yaşantısnın sample'ıdır oralar. Kısacası Boğaziçi artık bir yaşam biçimidir.

Vesselam....




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder