Los Angeles: Melekler şehri ve Yıldızlar Şehri ve Universal Studios

Los Angeles, kelime anlamı ispanyolca melekler şehri demek. Zaten Batı yakasının tüm isimlerini İspanyollar koymuş fark ettiyseniz. San Francisco, Los Angeles, Las Vegas, San Diego, Santa Monica, Santa Barbara bu isimler bana Mexico'ya gelmiş havası veriyor. 


1. gün

Apple store theatre
Enterprisea gittik
Griffith Observatory
Hollywood Sign
Walk of Fame
Muhammad Ali’s Star
Little Armenia
Thai Town
Arkadaşlarımızda kaldık

2.gün

UCLA gezdik Nesibeyi bırakıp
Beverly Hills
Beverly Gardens Park
Rodeo Drive -lüks mağazalar
Pomenade Street
Santa Monica
Santa Monica State Beach
Pier
Venice Beach
Venice Sign
Monica del Ray
Blazer Pizza glutensiz yedim çok lezzetli
Selim Hiho Cheeseburgerda yedi
Las Vegas’a yola çıktık 4,5 saatlik

3.gün
Venice Canals
Universal Studios (Universal Studios City Walk, Water World, Kungfu Panda, Shrek eşek figürü, Animal Actors, Harry Potter, Simpsons Ride, Studio Tour, Revenge of Mummy, Jurassic World, Transformers)



Los Angeles deyince aklımıza Hollywood geliyordur ilk herhalde. Hele de polisiye filmlerde LAPD Los Angeles Police Department falan derler. 

Biz Los Angeles'a toplam 3 gün ayırdık. Gerçekten de Batı yakasında en çok gezilecek yeri olan şehir burasıydı bizce. 2 günün sonunda gezimize devam ettik, gezinin sonunda tekrar Los Angeles'a döndük ve gece orada kalıp sabahtan akşama tekrar gezdik ve Universal Studios yaptık. 

Güne öncelikle araba değişimi yapmakla başladık. Bir süre onunla uğraştıktan sonra uzun bir süre de Apple store'a gidip orada uğraştık. Daha sonra akşam oldu ve bir iki yere gidebildik. Apple store tiyatrikal bir yerdeydi. İçi çok güzel tarihi bir mimariye sahipti. 

Griffith Park

Kaliforniya'nın en büyük eyalet parkı olmasıyla ünlü. Parkta hayvanat bahçesi, gözlemevi, Yunan tiyatrosu, planetoryum, golf sahaları, Olimpiyatlar için binicilik merkezi, yürüyüş parkurları, tenis kortları  bulunuyor. 

Griffith Observatory and Hollywood Sign(Rasathane/Gözlemevi)

Rasathaneden dağ başına yazılan Hollywood yazısını gözlemledik. Fotoğrafta silik çıkmış ama dağın en tepesinde yazan yazı Hollywood. Hollywood yazısı ilk defa 1923 yılında sac levhadan yapılmış ve 1978 yılında yıkılıp yenisi çelikten yapılmış. 









Hollywood Walk of Fame/Hollywood Yıldızlar Geçidi-Hollywood Bulvarı

Los Angeles'ın yerlerinden. 1960larda yapılmaya başlanan yıldızlar 3000i bulmuş. Cadde boyunca alışveriş mağazaları, restoranlar, eğlence mekanları, sokak satıcıları ve barlar bulunuyor.


Yıldızlar geçidinde çok sayıda Hollywood ünlüsünün yıldızı vardı. Fakat birkaçı dışında hiçbirini tanımıyormuşum. Bu caddede yürümeyi çok sevdim. Bir yandan da amaan iyi ki tanımıyormuşum ne işime yarayacak diye düşündüm. Mesela en ünlülerden Angelina Jolie ve Brad Pitt'in isimleri yoktu. Ben de Hollywood'tan çok kişi tanımıyorum. 





Muhammad Ali Star of Fame

Bu sahne beni duygulandırdı. Muhammad Ali'nin yıldızı diğerleri gibi yerde değildi. Muhammad Ali'ye ismini yıldızlar geçidine yazma teklifi geldiğinde 'benim ismim şerefli peygameberimizin sav ismidir, yere yazdırmam' demiş ve duvara yazmışlar. 











Çin Tiyatrosu



Dünyanın en ünlü sinema salonlarından biri Çin Tiyatrosu. 1928'den beri kullanımda. Girişi $18. Sid Grauman tarafından Çin'den getirilen otantik hazinelerle tiyatronun içi dizayn edilmiş. 












Rodeo Drive












Beverly Hills














































Venice Canals



1905 yılında inşa edilen su kanalları 1920lerde bakıma ihtiyaç duymuş. 1990lardan sonra yeniden yapılandırıp çok güzel bir hale getirilmiş. Ben bayıldım açıkçası kanallar arasında yürüyüş yapmaya. 



Parmak arası iri terlikleri eve asmışlar. Orjinal bir fikir.



 6 kanaldan oluşan Venedik kanallarını gezimizin son gününde gezebildik. İyi ki de gezebilmişiz. Hem İtalya'daki Venedik'in kendisini, hem Las Vegas'taki Venedik konseptli oteli, hem Londra'daki Little Venice'i hem de Los Angeles'taki Venedik kanallarını görebildiğime çok sevindim. 



Çok güzel turuncu renkli bir kelebek gördük.















UCLA













California Tech Universitesi








Yemek












Universal Studios

Universal Studios Tema Parkı, son güne kalsa da bu gezinin en sevdiğimiz en eğlenceli yanı oldu. Batı yakasına gelmişken girmeden geçmek olmazdı. Çocukları olanlar Disneyland'ı tercih edebilir. Biz iyi ki de burayı tercih etmişiz. Ücreti $109. Eğer 2 günlük almak ister veya hızlı geçiş yapmak isterseniz daha fazla ödüyorsunuz. Her bir eğlence parkının önünde 1 saate kadar sıra beklediğiniz için hızlı geçiş mantıklı olabilir. Biz bir pazar günü gittik ve hava oldukça güzeldi. Ne sıcaktı ne soğuk. Bazılarında 20 dk bekledik bazılarında 50 dk bekledik. Bir uygulamaları var oradan tahmini bekleme süresini gösteriyor. Ancak bazen tahmini süreden kısa bekledik. Her saat bekleme süresi değişiyor. Biz öğlen geldik. Sabahında Venice Kanallarını ziyaret ettik. Ancak böyle bir yer olduğunu bilseydik sabah açılır açılmaz gelirdik. Koştur koştur yapabileceğimizin en iyisini yaptık. 

City Walk

Universal'ın ilk parkı ve bu kısmı ücretsiz. Burada bilet bakmıyorlar. Hepsini gezmek istemezseniz bir kuble burayı görmeye gelebilirsiniz. 






Water World

İlk izlediğimiz gösteriydi. İnanılmaz etkilendik ve parkı hemen sevmeye başladık. Bildiğiniz Hollywood filmi çekiliyor gibiydi önünüzde. Kurgulamışlar, korsanlar bir kızı kaçırıyor. Kahramanın biri ve kızın sevgilisi kızı kurtarmaya çalışıyor. Ama öyle böyle değil, suya tepeden atlayanlar, merdivenden tırmanalar, suda motorla hareket edenler, ısı veren patlamalar, su fışkırtmalar. Çok eğlendik. Islanabileceğinizi düşünerek gidin, naylon poşet alabilirsiniz ya da sıcak bir gündeyseniz kurumayı bekleyebilirsiniz. Çok sıcak değildi bizim ama kuruduk çok şükür. Telefonlara da dikkat etmek gerekiyor, çekiyim derken onlar da ıslanabilir mazallah. 

Oyuncular muhtemelen Hollywood'ta tutunamayanlardan oluşuyordu. Ama biz onları bile beğendik. 


Kungfu Panda


Kungfu Panda, aa para verdik her şeye girelim diye başladığımız, sıra beklerken de yaa vaktimizi buna harcamayalım çocuk muyuz biz diye devam edip sonra hadi bekledik o kadar girelim diyerek içeri girdiğimiz bir ride idi. Sinema salonunda en önde oturduk, bu çok iyi oldu deneyimlememiz açısından. Salonu tiyatro salonu gibi bir yansıtmayla yapmışlar. Artık kaçıncı boyuta geçtik bilmiyorum ama Panda hareket ederken biz de hareket ediyor gibiydik ve en önde direk içinde gibiydik. Bunun nasıl başarmışlar bilmiyorum. Oldukça eğlenceliydi.







Animal Actors


Hayvanları eğiterek gösteri yaptırıyorlardı. Çok vakit harcamadan yarım saat 40 dk civarı kalmışızdır. Kuşlar, baykuşlar, köpekler, kediler, hatta fare bile geçti. Hepsi de bir gösteri için eğitilmiş ve bizi şaşırtmayı başarmıştı.


Shrek

Yolda devam ederken Shrek'teki eşeği de konuşurken gördük.


Harry Potter

En beğendiğimiz, en şaşalı ve göz alıcı kısım da Harry Potter'a aitti. Uzun bir tünelli yoldan geçirilerek vardık ride yapacağımız yere. Varana kadar da sürekli bir şatonun içerisinde konuşan tablolardan, Dumbledore'un odasına, Harry, Hermonie ve Ron'un fotoğraflarından, Herbology sınıfındaki botanik bahçesine kadar pek çok şey gördük, onları görmek bile oldukça eğlenceliydi. Daha sonra trenlere oturduk ve bir yere götürüldük. Meğer orada durmuşuz ben sürekli hareket ediyoruz sanıyorum. Yine bilmem kaç boyutla tam bir Harry Potter macerası yaşadık. 


Hareketli tablolar harika. Bir ekrana çerçeve yap al sana hareketli tablo. ben de yaparım😅



Dumbledore'un odası.





Universal Studio Tour
 
1 saat süren bu turla Hollywood filmlerinin nerede çekildiğini gördük. Bir otobüs ve rehber eşliğinde film setlerine gittik. Resmen kendilerine sahte bir dünya kurmuşlar. New York'taki binaların önlerinden, sel simulasyonlarına, yağmur simulasyonlarından, arabaların bulunduğu yerlere kadar hatta metrolara kadar her şeyi yapmışlar. Buraya gelip her şeyi çekip gidersiniz. Başka bir yere gitmeye gerek yok ki. 







Burada sahte köpek balığı var. Onun çıkması sahneleri, denize düşme sahneleri çekiliyormuş. 



Pek çok filmde kullanılmış arabalar, otobüsler


Ölü bir gelini taşıyan bir adam çıktı aşağıdaki evden. 


Deprem sahnesi.






Jurassic World

Harry Potter'dan sonra en zevk aldığım park. Bir akvaryuma girip oradan geçtik bindiğimiz raylı tekneyle. Daha sonra da şelaleden düşer gibi aşağıya doğru aktık. Çok zevkliydi. Hatırladıkça tekrar gidesim geliyor. Eğer parkı sabahtan ziyaret edebilseydim 2. kez daha giderdim. 





Revenge of the Mummy



Transformers




Back to the Future 
Yolda yürürken gördüğümüz




İçerde randomly gördüğümüz yerler

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder