Frankfurt/Almanya: Goethe'nin şehri

''Hayatında büyük bir Avrupa şehri gören bir adam kendini sonradan göreceği bütün büyük Avrupa şehirlerini evvelden görmüş addedebilir.''
Ahmet Haşim
Frankfurt Seyahatnamesi




Tam anlamıyla bu sözü yaşadığımı söyleyebilirim. Tüm Avrupa'nın özellikle Orta Avrupa'nın yapı bakımından pek çok ortak özelliği var. Mimari açıdan sahip oldukları benzerlik pek çok şehri için ''Ben burayı daha önce gördüm sanki'' hissi veriyor. Almanya'da Berlin'den sonra ziyaret ettiğimiz 2. şehir olmasına rağmen iki şehiri de beğenmediğimi açıkça belirtmeliyim.

Frankfurt'a ailemizi bayramda ziyaret etmek için gitmiştik. Dietzenbach'ta birkaç gün kalarak Ramazan'ı ve Ramazan Bayramı'nın ilk gününü orada ailemizle geçirdik. Kayınpederimin Ramazan boyunca işi çok yoğun gitti. Biz gittiğimizde bile durmaksızın çalışıyordu. İlçede Ramazan ayında manevi bir hava hakimdi. Türklerin yoğun bir şekilde yaşadığı Dietzenbach'ta insanlar vatandaşlarımız arasındaki dayanışmayı, dinlerini, değerlerini korumak için uğraştıklarını gördüğümde gerçekten inanılmaz duygular yaşadım. On yıllar önce topraklarını terk edip buraya yerleşmiş bir anlamda buralı olmuş gurbetçiler bir yandan Almanya'ya bağlanmış bir yandan da vatan hasreti çekmişler. Müslüman kimliklerini korumak için de epey çaba sarf ediyorlar. Buradaki halkla konuştuğumuzda ülkenin İslamiyeti tanımadığını ve Müslümanların kendi faaliyetleri için daima zorluk çıkardıklarını ifade ediyorlar. Küfürle iman mücadelesini kıran kırana olduğu bir yer gurbet. Bu mücadelenin hiç bitmediğini bir de onların ağızlarından dinliyoruz. Cami bile açamadıklarını dernek adıyla ancak bir kurum inşa edebildiklerini, masraflarını zaten kendileri karşılamalarına rağmen devletin eksta masraf çıkartarak, resmi engeller koyarak işlerini zorlaştırdıklarını öğreniyoruz. Ancak halk yılmamış, çalışmış devam etmiş. Cami cemaatinin her an kalabalık olduğu, muhabbetin bol olduğu bir yere rastlamışız biz meğer. Bu ziyareti gerçekleştirdiğimiz için şükrediyorum.

Almanya deyince herkesin bir akrabası, eşi dostu vardır elbet bir şehrinde. Türkiye'de zamanında o kadar çok kişi göç etmiş ki oralarda mini bir Türkiye kurulmuş. O yüzden belki pek çok kişi teyzesini, dedesini, dayısını, bir akrabasını görmeye çoktan gitmiş bile olabilir. Frankfurt yarı


Genel bilgi

Sosyolojik analizlerden sonra işin gezi kısmına gelirsek önce birkaç teknik bilgi verelim. Almanya'nın finans ve ticaret merkezi olarak bilinen ve Hessen eyaletinin en büyük şehri olan Frankfurt; Avrupa Merkez Bankası, Borsa ve çeşitli finans şirketlerie ev sahipliği yapıyor.  Eski tarihi şehir ve şehrin yeni yüzü yan yana bulunuyor. 794 yılında imparatorlukta bağımzsız, 1562'de Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu'nun taçlandırma şehri olmuş. 1848 yılında ilk kez Alman parlementosuna ev sahipliği yapmış. Aşağıya ilk parlementonun fotoğrafını ekleyeceğim. Alpha World Cities olarak da adlandırılan şehrin, Almanya'nın en yoğun iş bölgesi olduğu şirketlerden ve sanayi kuruluşlarından belli oluyor. Ülkenin finans merkezi sayılıyor.

Frankfurt merkezdeki Müslümanların Dietzenbach'takiler gibi olduğunu söyleyemeyeceğim. Hem bağları daha fazla kopmuş olarak gördüm, hem de sokaklarda varoş görüntüler sergiliyorlardı. Alkol alanlar, uslupsuz davrananlar, temiz olmayan mekanlar, sokaklar bizi oldukça soğuttu. Sokakta dilenen Romanlar da oldukça fazlaydı.

Biz toplam 3 gün kaldık ve yalnızca 1 gün Frankfurt'u gezdik, bize fazla bile geldi. Uzun günlerde gidiyorsanız bir gün yeter diye düşünüyorum. Alternatif gezecek şehirleriniz varsa Frankfurt yerine tercih de edebilirsiniz. 



Aldstadt yani Old Town kısmı gezilecek yerler listemizde:

Römerberg

14.yy'dan kalma binaların bulunduğu meydan Römerberg olarak adlandırılmış. Belediye binası ise Römer olarak isimlendirilmiş. Bu renkli binalar bize Brugge'de ve İskandinavya'da bazı şehirlerdeki binaları hatırlatıyor. Binalar, 2. Dünya Savaiı sırasında tahrib edilince yeniden inşa edilmiş.



Christmas'ta buraya pazar kuruluyormuş.




Frankfurt Katedrali




Hauptwache

Merkez meydan olarak biliniyor.








Bu binanın adı da Hauptwache imiş.

Goethe'nin Evi

Alman yazar ve şairi Wolfgang Goethe'nin 1749 yılında doğduğu ve büyüdüğü ev olarak biliniyor. Artık müze olarak ücretle sergileniyor.


St.Paul Kilisesi

Almanya'nın demokratik seçimle gelen ilk parlementosunun 1850lerde toplandığı yer. Şimdilerde etkinlik merkezi olarak kullanılıyormuş. İçerisinde resimlerle dönemin tarihi olaylarını anlatmaya çalışmışlar. 




Euro heykeli


Ekonomici olarak Euro ile fotoğraf çekinmezsen olmaz dedim ve zorla bir foto aldım.






My Zeil Avm

Bir de avm gezelim, alışveriş yapalım derseniz Zeil'i deneyebilirsiniz.


Eiserner Steg/Iron Bridge

Main Nehri'nin üzerindeki köprüden kareler:












St. Katharınen Kirche

16.yy'da Martin Luther King'in ilk seremoni verdiği yerlerden biriymiş bu protestan kilisesi. Giriş ücretsiz. 


Şehrin modern kısmı

Plazaların, bankaların , şirketlerin olduğu taraf



Alman çikolataları

Alamancı akrabalarının getirdiği çikolatalardan aşinadır pek çok insan heralde. Benim hiç olmadığı için Almanya'da tatmak nasib oldu. Gerçi Toffie çok ünlü olduğu için önceden çok defa tatmışlığımız hatta bıkıp usanmışlığımız bile vardır. 😅Ancak şu birbirinden can alıcı çikolatalara bakmamak elde değil. 😋 Ailemizin valizi dönüşte tamamen çikolata ile doluydu.



Havaalanı




Ayrıca ziyaret edilebilir yerler: Palmer Garten, Stadel Museum,

Ahmet Haşim, Frankfurt'a dışardan güzel gözüken içi kurtlu kocaman bir elma diyor. Bana ne yazık ki dışardan da güzel gözükmüyor. 

Elveda Frankfurt, hoşbulduk Prag!

Frankfurt'un en çok nesini sevdiniz diye sorarsanız? 1- Dietzenbach'taki Türkler arasındaki dayanışma 2- Prag'a gidişini derim.

Ne yedik?

Söylemeye bile gerek duymuyorum artık, tabi ki döner😊


Dietzenbach 

O kadar kaldık, fotoğraf da bırakmazsam olmaz bittabii.


Mezarlıkta ucuz olduğu için yakılarak ölmeyi tercih edenlerin kısmından fotoğraf


Dietenbach'a yukarıdan baktığımızda


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder