Exeter'den Newcastle'a Rotamız:
Worcester
Sheffield
Robin Hood's Bay
Saltburn by the Sea
Durham
Beamish Museum
Newcastle
York
Leeds
West Midlands Safari Park
Worcester
Worcester, İngiltere'nin güzel bir şehri. Worcester, Worcestershire kontluğunda, Severn Nehri'nin kıyısında bulunuyor. Şehir, tarih kokan eski binaları, yeşil parkları ve canlı atmosferiyle dikkat çekiyor.
Şehrin en ünlü yapılarından biri Worcester Katedrali. Gotik tarzda inşa edilmiş bu katedral, görkemli vitray pencereleri ve tarihi mezarlarıyla büyüleyici bir atmosfere sahip. Katedralin çan kulesine çıkıp şehri yukarıdan seyretmek müthiş bir deneyim.
Worcester, aynı zamanda ünlü Worcestershire sosunun da doğduğu yer olarak biliniyor. Şehirde birçok tarihi pub ve restoran, bu eşsiz soslu yemekleri tadabileceğiniz mekanlar sunuyor.
Şehir merkezi, alışveriş yapabileceğiniz şirin mağazalar ve yerel sanatçıların eserlerini bulabileceğiniz galerilerle dolu. Worcester Şehir Müzesi ve Art Gallery gibi kültürel mekanlar da tarihi ve sanatsal açıdan zengin bir gezi sunuyor.
Worcester ayrıca spor tutkunları için de önemli bir merkez. Worcester Warriors rugby takımının ev sahibi olduğu Sixways Stadyumu, spor etkinlikleri için popüler bir mekan.
Şehrin yakınında Harvington Hall gibi tarihi evler ve çevresindeki doğal parklar da keşfedilmeye değer yerler arasında. Worcestershire bölgesinin güzelliklerini keşfetmek için harika bir üs noktası.
Sonuç olarak, Worcester sıcakkanlı insanları, tarihi atmosferi ve doğal güzellikleriyle ziyaret edilmesi gereken bir şehir. Hem tarih hem de modern yaşamın iç içe geçtiği bu şehri keşfetmek, İngiltere seyahatinizde unutulmaz bir deneyim olabilir.
Worcester Katedrali
Yurtsuz John'un mezarı burda, giriş ücretsiz. Worcester Katedralı, Worcester şehrinde Gotik tarzda inşa edilmiş tarihi bir kilisedir. İngiltere'nin en eski ve önemli kiliselerinden biridir. Magna Carta ise 1215 yılında Kral I. John tarafından imzalanan ve feodal beylerin ve kilisenin haklarını koruyan önemli bir belgedir. Worcester Katedralı, Magna Carta'nın en eski el yazması kopyalarından birini korur. Bu belge, katedralın tarihi ve siyasi önemini artırır ve İngiltere'deki hukukun ve özgürlüklerin temelini oluşturur.
Cote'da French onion soup içtik
Sheffield
Biz bu şehre Boğaziçi'nden arkadaşlarımızı görmeye geldik. Ayrıca Home Office'in burda olmasıyla da biliniyor. Ben yıllar önce Sheffield'ta bir radyo programına katılmıştım.
Sheffield, Orta Çağ'dan beri çelik üretimi ile tanınıyor. 19. yüzyılda Sanayi Devrimi ile birlikte Sheffield, dünyanın en önemli çelik üretim merkezlerinden biri haline geldi. Bugün bile şehir, çelik üretimi ve işleme sektörlerinde önemli bir rol oynamakta.
Darlington
Biz Boğaziçi'nden arkadaşlarımızı ziyarete geldik buraya.
Darlington, Sanayi Devrimi'nde önemli bir demiryolu merkezi olarak gelişmiştir. 19. yüzyılda demiryolu ağının önemli bir kavşak noktası olan şehir, hala bu tarihi mirasıyla tanınır. Özellikle Darlington Demiryolu Müzesi, şehrin demiryolu geçmişini ziyaretçilere sunar.
Robin Hood's Bay
Yokuş aşağı inip çıkmak yorucu gelebilir ama kesinlikle yapılması gerekiyor. Çünkü asıl güzellikler bu yokuş üzerinde. Benim İngiltere'de Castle Combe'dan sonra en beğendiğim yer oldu burası.
Robin Hood's Bay, Kuzey Yorkshire'da yer alan, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü küçük bir balıkçı kasabası. İsmi, ünlü halk kahramanı Robin Hood'dan geliyor olsa da, bu bağlantının gerçekliğine dair kesin bir kanıt yok. Yine de, kasabanın tarihi oldukça eskiye, 16. yüzyıla kadar uzanıyor ve özellikle kaçakçılık faaliyetleri ile dikkat çekiyor. Dar sokakları ve taş evleriyle, bu kasabada zamanın durduğunu hissediyorsunuz.
Burası yokuşun en aşağı noktası.
Whitby
Whitby, Kuzey Yorkshire'ın doğu kıyısında yer alan ve tarihi dokusuyla büyüleyen bir sahil kasabası. Tarihi 7. yüzyıla kadar uzanan bu kasaba, hem balıkçılık hem de gemi inşa merkezi olarak önemli bir rol oynamış. Dar sokakları, eski taş evleri ve tarihi yapılarıyla adeta bir zaman tünelinde yürüyormuşsunuz gibi hissettiriyor.
Sahil kıyısında dondurma yemek ve yürüyüş yapmak çok hoş oluyor. Biz güneşli bir günde gittiğimiz için tadını çıkarabildik. Yine de rüzgar vardı.
Saltburn by the Sea
Durham Katedrali
Durham Katedrali, şehrin en ikonik yapısı ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. 1093 yılında yapımına başlanan katedral, Romanesk mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. İçeri girdiğinizde, yüksek tavanlar, detaylı oymalar ve muhteşem vitraylar sizi büyüleyecek. Ayrıca, Harry Potter filmlerinde de kullanılan bu katedral, ziyaretçilere tanıdık bir hava sunuyor. Biz mezuniyete denk geldiğimiz için ziyarete almadılar.
Durham Kalesi
Katedralin hemen yanında bulunan Durham Kalesi, 11. yüzyılda Normanlar tarafından inşa edilmiştir. Günümüzde Durham Üniversitesi'nin bir parçası olan kale, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunuyor. Üniversitenin öğrenci yurtları olarak kullanılan bazı bölümleri hala kullanılmaktadır, bu da kaleye ayrı bir canlılık katıyor.
Beamish Open Air Museum
Müze bileti kişi başı £28. Biletiniz 1 yıl boyunca geçerli. Biz bileti olan bir arkadaştan aldık, diğer bileti de öğrenci indirimli olarak £21.25'a aldık. Çok geniş bir açık hava müzesi olduğu için erkenden gelinmesi gerekir biz 2.5 saat gezdik. Saat 5te müzeden çıkmanız gerekiyor.
1820ler, 1940lar, 1950ler İngiltere dönemine ait köy ve şehir temaları yapmışlar, aralarda da çarşısından bir şeyler satın alabiliyorsunuz.
Beamish, geniş bir alan üzerine yayılmış ve farklı dönemlerin İngiliz yaşamını temsil eden bölgelere ayrılmıştır. Müze, 1820'lerden 1940'lara kadar uzanan bir zaman dilimini kapsayan birçok tarihi bölgeye sahiptir. Ziyaretçiler, viktoriyen köy, Edwardian dönem tramvayları, maden işçisi köyü, çiftlik ve sanayi bölgeleri gibi yerleri keşfedebilirler.
Beamish, ziyaretçilere geçmiş dönemlerin yaşam tarzını deneyimleme fırsatı sunar. Her bölge, dönemin özelliklerini ve günlük yaşamını yansıtan etkinlikler ve gösteriler sunar. Ziyaretçiler, müzenin personeli ve gönüllüleri tarafından yönlendirilen etkinliklere katılabilirler, eski el sanatlarını öğrenebilir ve tarihi yapıların içinde dolaşabilirler.
Newcastle Upon Tyne
Newcastle upon Tyne, genellikle Newcastle olarak bilinen, İngiltere'nin kuzeydoğusunda yer alan enerjik ve tarihi bir şehir. Tarihi Roma dönemine kadar uzanan Newcastle, adını şehirdeki Norman kalesinden alıyor. Günümüzde, hem tarihi zenginlikleri hem de modern yaşam tarzıyla dikkat çekiyor.
Biz Boğaziçi'nden arkadaşımızı ziyarete gittik.
York
National Railway Museum
Müze ücretsiz ancak önceden book etmeniz gerekiyor.
York National Railway Museum, dünyanın en büyük demiryolu müzelerinden biridir. İngiltere'nin demiryolu tarihini ve teknolojisini gözler önüne seren bu müze, birçok ünlü lokomotifi ve tarihi tren aracını barındırır. Flying Scotsman gibi simgelerin yanı sıra, demiryolu endüstrisinin evrimini ve toplumsal etkilerini anlatan etkileyici bir koleksiyona sahiptir. Ayrıca, eğitim programları ve araştırma faaliyetleriyle de önemli bir rol oynar, demiryolu meraklıları için vazgeçilmez bir ziyaret noktasıdır.
2 hour free tour'a katıldık.
The Shambles ve Dar Sokaklar
York'un tarihi sokakları, özellikle The Shambles, ziyaretçileri zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Orta Çağ'dan kalma bu dar sokaklar, ahşap cepheli evleri ve birbirine çok yakın binalarıyla ünlü. Butik mağazalar, antikacılar ve sevimli kafelerle dolu bu bölgede gezinti yapmak oldukça keyifli. Harry Potter hayranları için de bu sokaklar, Diagon Alley'e ilham vermesiyle bilinir.
Monk Bar Chocolatiers shot
İçi erimiş çikolata dolgusu dışı çikolata kaplama shotlar 3 pound. Tadı çok güzeldi.
Biz Afternoon tea için beklemedik, çok sıra vardı, shop için direkt girip glutensiz Swiss kek aldık.
Leeds
Leeds, İngiltere'nin batısında, West Yorkshire bölgesinde yer alan dinamik ve modern bir şehir. Sanayi Devrimi sırasında önemli bir tekstil merkezi olan Leeds, bugün hem tarihi zenginlikleri hem de modern yaşam tarzıyla dikkat çekiyor. Tarihi binalar, müzeler ve galeriler, şehrin kültürel dokusunu oluşturuyor.
Biz Boğaziçi'nden arkadaşlarımızın kardeşi ve eşini ziyarete gittik.
West Midlands Safari Park
Biletleri önceden almak gerekiyor. Ayrıca belli saatleri var giriş için, geç kalmamak gerekiyor. 2 kişi £50 idi, NHS indirimiyle £40'a aldık. Hem 2.5 saatlik drive through ile hayvanları gördük ve besledik, hem de eğlence parkına girip yayan olarak gezdik. Ücretine değiyor. 12.30da araç sırasına girdik, 12.40ta içeri girebildik. Safari byunca araçlardan dolayı çok sıra oluyor, çok yavaş ilerliyorsunuz. Toplam 4 mil uzunluğunda bir yol.
West Midlands Safari Park, İngiltere'de Kidderminster yakınlarında bulunan harika bir yer. Bu safari parkı, hem araçla hem de yürüyerek gezilebilen birçok vahşi hayvanı barındırıyor. İlk giriş yaptığınızda, aracınızla aslanların, kaplanların, zürafaların ve hatta fillerin etrafında dolaşabilirsiniz. Gerçekten doğal ortamlarında görmek inanılmaz bir deneyim. Arabadan inip yürüyerek devam ettiğinizde, maymunları, lemur türlerini ve diğer ilginç hayvanları da görebilirsiniz.
Parkın içinde bir de macera parkı var. Burası çocuklar ve aileler için çok eğlenceli. Lunapark oyuncakları, su parkı ve çeşitli oyun alanları var. Özellikle çocukların çok seveceği bir yer.
Ayrıca, parkın eğitici gösterileri de çok ilginç. Hayvanların nasıl beslendiğini ve yaşadıkları ortamlar hakkında bilgi alabilirsiniz. Öğrenirken eğlenmek harika bir duygu.
Benim için en unutulmaz kısım, arabamızla giderken zürafaların çok yakınından geçmekti. Zürafaları ve geyikleri besledik. Onları o kadar yakından görmek gerçekten şaşırtıcıydı. Aynı zamanda, safari bölümünde aracımızın içinde otururken aslanların yanından geçmek de oldukça heyecan vericiydi.
Parkın içinde yeme içme yerleri ve hediyelik eşya dükkanları da var. Özellikle çocuklar için burada çok güzel anılar biriktirebilirsiniz.
Kısacası, West Midlands Safari Park, doğayla iç içe, hayvanları yakından görebileceğiniz ve eğlenceli zaman geçirebileceğiniz harika bir yer. Ailecek gidilebilecek ve herkesin keyif alabileceği bir destinasyon.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder