Edinburgh: Doğal güzellikler şehri



İSKOÇYA/ SCOTLAND

UK'ın dört ülkesinden biri olan İskoçya'nın başkenti Edinburgh. Dikkat Edinbura diye okunuyor:)

8 Kasım 2016'ta gitmiştik.

Edinburgh'ya gitmeden önce İngiltere'nin İskoçya'yı işgal etmesiyle işgale direnen William Wallace önderliğinde İskoç halkını anlatan Bravehearth filmini izlemenizi ve tabi İskoçya tarihini de okumanızı tavsiye ederim. Filmin sonunda da Freedom diye bağıran William Wallace özgürlüğün sembolü oluyor. Zaten Edinburgh'da da William Wallace'la ilgili pek çok hediyelik eşya görebilirsiniz. İlgili kitapları, gezi yazılarını okuyup filmleri izleyip gitmek ziyaret edilen yerlere daha farklı bir gözle bakmayı sağlıyor.



Scottish aksanı da British ve American'dan çok farklı. Farklı aksanları seviyorsanız tatlı gelebilir ya da diğer aksanlara göre kaba gelebilir. Bu da Scottish ve British karşılaştırması.

Edinburgh o kadar güzel güzel bir şehir ki fotoğraf karelerini aratmayan görüntüleri gözlerinizle canlı görebilirsiniz. Etrafı doğal güzelliklerle çevrili, her yeri doğa manzaralı bir şehir. Sönmüş bir volkan ağzına kurulan şehir Old Town ve New Town olarak ayrılıyor. Bu iki kısım arasındaki mimari farklılık göze çarpıyor. Bir yanda 12.yy'da inşa edilen Orta Çağ'ı yansıtan Old Town, diğer yanda neo-klasik Avrupa şehir planlamasıyla New Town bulunmakta. Old Town; Edinburgh Kalesi, Royal Mile, Holyrood, modern mimarisiyle İskoç Parlamentosu, Palace of Holyroodhouse ( İngiliz kralının İskoç sarayı), Holyrood Parkı, Cowgate'i bulundurur. Artan nüfus sebebiyle insanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan New Town ise İskoçya'nın Oxford Street'i olan Prince Street, National Gallery of Scotland ve Scott Monument'i barındırır. 

Edinburgh'yı başka bir şey yapmadan sadece gezmek bile insana yetiyor. Dinleniyor ve rahatlayabiliyorsunuz. Temiz havayı içinize çekerek doğanın tadını çıkarabilirsiniz. 



İskoçya'nın en meşhur şeyleri kaşmir, kilt (İskoç erkeklerinin giydiği etek), gayda ( İskoç enstrümanı) ve viskidir. Kilt, İskoçlar için gücün, romantikliğin ve dramatizmin sembolü. Bu arada bol bol kaşmir atkılar satılıyor. fiyatları 10-20 Euro arasında. Hediyelik olarak da alınabilir.


kilt

                                                                                      gayda

İskoçya, İngiltere'den ayrılmak için 2014'te bağımsızlık referandumu yapmıştı ve referandumda hayır çıkmıştı. Şimdilerde tekrar referandum yapacaklar.

Edinburgh, cadı yakmaıyla meşhur bir şehir. 15-18. yy'lar arasında 4bin kişi cadı oldupu iddia edilerek yakılmış. Princes Street'teki bir su birikintisine atılan kişinin ölmesi cadı olmadığını, ölmezse cadı olduğunu gösteriyormuş. Ölen ölüyor, ölmeyeni de kendileri yakıyorlarmış. 17.yy'da da büyük bir veba salgınından pek çok kişi ölmüş. Nedeni ise dışkılarını camdan dışarı atmaları görülüyor. Tıp fakültelerinde kullanılan kadavralar da mezarlıklardan çalınarak tıp öğrencilerine satılıyormuş. Bu iş meslek haline gelmiş. Dünyada kişi başına en fazla pub düşen şehir de burası. 

Edinburg Castle

Girişinde William Wallace ve Robert Bruce'ın heykelleri ve İskoç birlikleri mottosu 'nemo me impune lacessit' (saldıran cezasız kalmaz) yazısı bulunur. Gelibolu'da ölen İskoç askerleri için yapılan The Scottish National War Memorial, Orta Çağ Georgian dönemine ait yapılar, 1. David'in annesi için yaptırdığı Azize Margaret şapeli, Kraliyet köpeklerine ait mezarlıklar bulunuyor. Pazar dışında her gün kaleden saat 13.00'de gemilere saati haber vermek için top atışı yapılıyor.





Princes Street Gardens

Bahçelerin kale manzarası bulunuyor. Rengarenk güllerle dolu bir park.



Dean Gardens- Dean Village

Geniş ormanlık arazisi, bol yeşiliyle Edinburgh'nın en büyük özel bahçelerinden. Gezmeye doyulmuyor. Yürüyüş yolu ve çocuklar için oyun alanlarına sahip.



University of Edinburgh

Dünyanın en iyi 21. üniversitesi imiş. Varlıklı bir üniversite. Hepimizin bildiği klon Dolly de üniversiteye bağlı bir ensititüde klonlanmış. Papalığın emriyle kurulmayan ilk sivil üniversite.



Scottish National Gallery

Monet, Van Gogh, Rubens, Turner, Tiziano, Raffaello, Rembrandt gibi isimlerin eserlerini görebilirsiniz. Rönesansın başlangıcından 20.yy'a kadar resimleri bulunduruyor.  




Monet- Haystacks

National Museum of Scottland

Müze, Londra'daki Science Museum'a benziyor. İskoçya'nın tarihinden dünyadaki pek çok gelişime, müzik, doğa, sanat, moda, bilim ve teknolojiye kadar her şeye yer açan müze o kadar eğlenceli ki çocukların bile canlarının sıkılmadığı bir yer. Araba yarışı bile yapabileceğiniz müze için çok büyük olduğundan ve yapılabilecek pek çok şey, gezilebilecek pek çok yeri olduğundan uzun zaman ayrılmalı.



Greyfiars Kirk


Kirk/ church; kilise anlamına geliyor. 1620'lerden kalma bir yapı. Bildiğimiz kilise yani.



The Parish Church of St. Cuthbert

Başlarda cemaat kilisesiyken 2015 yılında Yunan Ortodox Kilisesi'ne satılıyor.



St. Giles Cathedral


1120'lerde kurulan kilise Reform sürecinde John Knox'un kilisesiymiş. Kale, saray ve Royal Mile Caddesi'ne yakın bir yerde yapılmış. 



The Real Mary King's Close 

Old Town'ın ünlü bir çıkmazı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder