İtalya-Roma ve Vatikan


Vatikan

Katolik hristiyanların kutsal ülkesi Vatikan, liderleri papanın yaşadığı yer. Papa tarafından yönetilen Vatikan dünyanın en küçük ülkesi sayılıyor ve turist akınına uğruyor. (50 hektarlık bir alan)

Hz.İsa'nın havarilerinden Aziz Petrus'un ilk papa sayılmasıyla başlıyor tarihleri. Bugünkü anlamıyla Vatikan Devleti ise 1929 yılında Laterna Anlaşmasıyla kurulmuş.


1-Piazza St.Pietro/ Aziz Petrus Meydanı

Vatikan ile özdeşleşen meydan, Aziz Petrus Bazilikası'nın da bulunduğu oldukça geniştir alan. Bu nedenle genelde dronla yukarıdan çekilen fotoğrafları bulunuyor. Ben de geniş bir açıdan alabilmek adına panoramik çekeyim dedim. Meydan Berninitarafından 17.yy'da yapılmış. Meydanın tam olarak nesini yapmış anlamadım doğrusu
😅 Sütunları dikmiş herhalde. Ortadaki en uzun olan sütun da Mısır sütunuymuş. 



2-Aziz Petrus Bazilikası/St. Pietrus

Kubbesi Michalengelo ve içi Berini tarafından tasarlanan bazilika Rönesans ve Barok özellikleri taşıyor. 16.yy'da yapımına başlanan bazilika Katoliklerin hac mekanı. İçerisinde her bazilika, katedral, kilisede olduğu gibi bol bol heykeller, resimler, freskler taşıyor. Çarşamba günleri papa bu meydandan 
halka hitap ediyormuş.

Bazilikaya girmek ücretsiz bu arada. Fotoğrafta gördüğünüz sıra bazilikaya girme sırası ve girişte x-ray cihazlarıyla arama yapılıyor. O nedenle de sıra çabuk ilerlemiyor.



3-Vatikan Müzeleri ve Sistina Şapeli

5 yüzyıldır papaların sanat eserlerini toplamalarıyla meydana gelmiş müzeler Vatikan'a gelmişken uğranmazsa olmaz yerlerden. Papa II. Julius başlatmış aslında bu geleneği. Daha sonraları Michalengelo ve Boticelli gibi sanatçılara yaptırılmış eserler de bulunuyor. 

Vatikan Müzeleri'ne giriş internetten bilet alınca €21, girişte sıra bekleyerek alınca €17. Ancak girişteki uzun kuyrukları beklemek mantıklı olmayabilir, zaten yeterince uzun kuyruklar bekleyeceksiniz.

Müzeleri bir haritayla gezmek gerekiyor, yoksa gittikçe karışıyor. Sistina Şapeli, Etrüsk Müzesi, Goblenler Galerisi, Haritalar Galerisi, Raphael Odaları, Mısır Müzesi gibi bölümleri bulunuyor. 

1932 yılında Momo tarafından yapılan sarmal rampayı çekmeden edemezdim. Çıkışta bulunuyordu. İnerken çekmiş bulundum.











Sistina Şapeli

Bu şapel, papa IV. Sixtus için yapılmış. Hz. Musa ve Hz. İsa'nın hayatlarından kesitlere yer veriliyor. 

İsa’nın Vaftizi, İsa’nın Baştan Çıkarılması, Anahtarların Aziz Petrus’a Verilişi, Aziz Petrus ile Andreas’a Çağrı, Dağdaki Vaaz, Son Yemek, Son Yargı fresklerini görebilirsiniz. Michalengelo'nun ünlü İlk Günah ve Adem'in Yaratılışı fresklerini de görmeden geçmemek gerek. 


Tabii müzeler boyunca her yerde hristiyanlık öğretilerini betimleyen freskler, resimler, heykeller göreceksiniz. 
 


Ayrıca gezilebilecek yerler
Castel Sant'Angelo, Santa Spirito,Porto Santa Spirito Kapısı, Santa Spirito Hastanesi, Palazzodeı Convertendi,

Roma

Gerçeği açıklıyorum: Nero aslına Roma'yı yakan değilmiş arkadaşlar.

Roma'nın en beğendiğim kısmından başlayacağım anlatmaya. Tabii ki aşk çeşmesi, sanırım suyun verdiği huzurla söylüyorum bunu.

1-Fountain Trevi/Aşk Çeşmesi

18.yy'da yapımına başlanmış. Neptün heykeliyle süslenen çeşmenin yapımı 30 yıl sürmüş. Sağ tarafta  suyun kaynağını keşfeden bir bakire betimlenmiş. Elbette her çeşme başında olduğu gibi burada da hurafeler üretilmiş. Yok şöyle yaparsan böyle olur, parayı böyle atarsan şöyle olur şeklinde. Hepsi para toplamak için arkadaşlar. Bu çeşmeden her akşam o kadar çok para topluyorlarmış ki.


Güzel çıkan portreler aşkına




2-İspanyol Merdivenleri/Piazza di Spagna

2. favori mekanım da İspanyol merdivenleri. Roma'ya bir daha gelsem bu iki mekana gitmeyi isterdim. Ama huyum gereği bir yere iki defa gitmeyi sevmem.😄 Avrupa'nın en beğendiğim ülkesi İtalya'yı bile ikinci defa ziyaret etmeyi düşünmüyorum. Allah biliyor ya bir tek Londra'yı defalarca görmeyi seviyorum. Avrupa gezerken her defasında bir hafta dolar dolmaz evimi özleyip dönüş hayalleri kuruyorum. 




İsmini yakınlarında bulunan İspanyol elçiliğinden almış olan merdivenler turistlerle dolup taşıyor, hiç de öyle instagram fenomenlerinin paylaştığı gibi tenha mı tenha, parlak mı parlak olmuyor, herhalde onlar sabah güneş henüz doğmuşken yola koyuluyorlar. 18.yy'da kral XV. Louis için yapılmış olan merdivenlerin karşısında ünlü alışveriş caddeleri yer alıyor. Hava böyle güzelken, böyle güzelliklere de erişmişken alışveriş kimin umrunda!






İspanyol merdivenlerinden yukarı çıkınca manzaradan görünen:





3-Piazza Navona/ Navona Meydanı



1.yy'da yapılan bir stadyumun yerine yaptırılmış bu meydan. Etrafı ise kafelerle dolu. Meydan Bernini tarafından Dört Nehir isminde 3 çeşme ile donatılmış.

4-Villa Borghese Bahçeleri


Sakin, tatlı bir parkın bulunduğu yer. 20.yy'ın başında Borghese ailesinden satın alınan arazi üzerine kurulmuş bu park. İçerisinde Roma Hayvanat Bahçesi, Su Saati, 
Londra’daki Shakespeare Tiyatrosu’nun aynısı olan Silvano Toti Tiyatrosu bulunuyor. 

5-Popolo Meydanı/Piazza del Popolo




M.Ö. 220 yılında inşa edilen meydan Roma'nın en büyük meydanı. Meydanın kuzeyindeki kapı eskiden şehri giriş kapısı imiş. Şimdilerde meydan  hareketli, çocukların koşup oynadığı, insanların gezinti için çıktığı canlı, turistik bir yer. Sağ ve sol tarafta bulunan iki kilise de meydanı tamamlayan ögeler. Bu meydandan parka doğru çıkılıyor. Biraz tepeye çıkarak da meydana yukardan bakmak güzel oluyor.

6-Castello Sant'angelo

Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Cem Sultan'ın esir olarak tutulduğu kale burası. O nedenle hemen ilgimizi çekmeyi başarıyor. Eskiden papaların da ikamet ettiği bir kaleymiş.


Her ne kadar tarihte anlatılanlar kendince mantıklı bir açıklama getirmeye çalışsa da bir Müslüman'ın gayrimüslimlerin elinde esir olarak tutulması ve bunu hatırlamak bana ağır geldi doğrusu. 



7-Pantheon

2.yy'da inşa edilmiş olan Pantheon'dan bir adet Londra'da da  bulunuyor. Araya öyle bir bilgi bırakmış oldum. İçerisinde kralların, sanatçıların ve mimarların mezarları bulunan yapı güneş ışığını geçirmek üzere tasarlanmış. 7.yy'da ise kiliseye çevrilmiş. 





Maalesef kubbesini fotoğrafta tam gösteremedim, daha yüksek bir yerden çekilmesi gerekiyor fotoğrafın.



8-Kolezyum

Roma'nın simgesi haline gelen nlü amfitiyatronun yapımına 1.yy'da başlandığı söyleniyor, açılışı ise 8.yy'ya yapılmış. Hayvan ve gladyatör dövüşleri,  idamları ve tiyatroları izlemek için halkın toplandığı amfitiyatro, tarihte imparatorların halkın üzerindeki gücünü sağlamlaştırmak amacıyla kullanılmış. Sonraları depremler nedeniyle kullanılamayacak hale gelmiş.







9-Roma forumu



Bin yıl boyunca imparatorluğun siyasi ve kültürel merkezi olarak kullanılmış. Son yüzyıllarda yapılan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılmış olan forum, şimdilerde harabeler olarak turistlerin ziyaretine açılmış. Giriş ücreti € 18 ancak ücret ödeyerek içeri girmek gerçekten anlamsız. harabeleri dışardan da net bir şekilde görebiliyoruz.

10-Vittorio Emanuele II abidesi



Birleşik İtalya Krallığı'nın ilk hükümdarı Vittoria Emanuele II'nin onuruna 19.yy'ın sonlarında yaptırılan anıt için etraftaki yapılar yıkılmış. Yapının her iki tarafında da Mahşerin Dört Atlısı isimli heykeller bulunuyor. Ön tarafında I. Dünya Savaşı'nda ölen askerlerin anısına yakılmış bir ateş de bulunuyor. Aynı şekilde Paris'te Arc de Triomphe'un önünde de böyle bir ateş bulunuyor.

Güzel bir gelatoya ne dersiniz? Tatlıyla bitirelim muhabbetimizi ki bu gezimizi de tatlı hatırlayalım.

Elbette her gezimizde olduğu gibi bu gezimizin de en güzel kısmına geliyoruz: Londra'ya dönüş, evime dönüş😊💫



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder