Barcelona: Gaudi'nin eseri: 11 günlük İspanya turunun başlangıcı

İSPANYA 

31.12.2016-11.01.2017 tarihleri arasında gezdiğimiz İspanya'ya dair bilgiler vereceğim. Bu yazıda Barcelona'dan bahsediyorum, bir sonraki yazımda Endülüs'ten bahsedeceğim. Vizeye Londra'dan başvurduğumuz için daha kolay oldu, 2 gün içerisinde çıktı. Ancak 11 günlük gezimiz için tam 11 günlük Shengen vizesi verdiler. Hem de dilekçemizde bir sene boyunca İngiltere'de olduğumuz için Avrupa'yı ara ara gezeceğimizi belirtmemize rağmen.


Genel Bilgiler

İspanya pek çok özerk bölgeden oluşan bir ülke. Baskenti Madrid olsa da pek turistik özelliği olmadığından Katalonya'nın başkenti Barcelona daha çok biliniyor ve geziliyor. Ülkede pek Müslüman olmadığından Müslüman gördüklerinde ise şaşırıyorlar.

İspanya, Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerden biri ve sahilleri çok güzel. Havası kışın bile ılıman olan ülkede artık yazları sahillerin ne kadar dolacağını siz düşünün. O yüzden kış aylarında bile gidilebilir İspanya neleriyle meşhurdur konusuna gelirsek elbette aklımıza boğa güreşleri, flamenko dansı ve el yapımı yelpazeleri gelir. Flamenkoyla birlikte ise akıllara Yahya Kemal'in ''Endülüs'te Raks'' adlı şiiri gelir:

“Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı…
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı…
Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.
İspanya neş’esiyle bu akşam bu zildedir.”



Ayrıca ülkede Siesta kültürü de çok yaygın. Siesta öğlen güneşinin çok dik geldiği saatlerde yapılan işe ara verme yani öğle paydosu. Yani aslında sünnet olan Kaylule uykusu. Bu uygulamanın ülkenin İspanyollar'dan önceki sahibi Araplar'dan geldiği düşünülmekte. Siesta özellikle sıcak olan ülkelerde uygulanıyor. İspanyollar'dan da Meksika ve Güney Amerika'ya Latinlere geçmiş bir uygulama. Yalnız İspanyollar siestayı biraz fazla abartıyor. Bu nedenle dükkanlar sabah belli saatlerde akşam da belli saatlerde açılıp kapanıyor. Hatta ünlü bir balık restoranı sadece 3 saat açıyor, gerçi onların kapısında uzun bir kuyruk oluyor diğer dükkanlardan farklı olarak. İspanyollar düzenledikleri şenliklere de fiesta adını veriyorlar. Hatta Sevilla'da üst üste 2 gece şenlikte bulduk kendimizi. Şenliklerde gösteri yapan kişiler-masal kahramanları, tarihlerinde önemli kişiler- önemli  tahtlarda taşınıyor ve insanlara şeker dağıtıyorlar. Ayrıntılarını Endülüs yazımda anlatacağım.

Otelden aldığımız Barselona haritası:



Picasso, Dali, ve Cervantes, İspanya'nın en bilinen sanatçıları. Modern dönemin ünlü ressamı ve kübism-küp şeklinde hacimlerin iç içe geçtiği resimler- akımını başlatan Picasso İspanyol. 711 yılında İspanya'yı fethetmiş olan Mağribiler'in soyundan geldiğini iddia eden sürrealist ressam Salvador Dali ise bir Katalon. Yine bir roman yazarı olan Don Kişot (Don Quijote) kitabıyla ünlü Cervantes de İspanyol'dur. İspanyollar da sanatı ticarete dökmeyi bilerek Dali'nin Belleğin Azmi/Eriyen Saatler/La persistencia de la memoria eserindeki saatleri üretmişler.

Dali- Belleğin Azmi. Diğer yanda hediyelik eşya dükkanından bir görüntü:



Barcelona

Barcelona, İspanya'nın özerk bölgesi olarak sayılan Katalanya bölgesi'nin başkenti. Günüzümüzde Katalanlar, İspanya'dan ayrılıp tam bağımsız bir ülke olmaya çalışıyorlar. Katalanların çoğulunlukta olduğu Barcelona'da genelde her yerde iki dil görürsünüz. Levhalarda hem Katalanca hem İspanyolca yazıyor ve bu iki dil birbirine çok benziyor. Yalnız İngilizce konuşan biri veyahut İngilizce yazan bir yer bulmak pek mümkün olmuyor.

Şehrin meşhur Katalan mimarı Antoni Gaudi'nin eserleri her yerde dikkat çekiyor. Romalıların Neolitik dönemde kurduğu şehirde Vizigotlar, Müslümanlar, Fransızlar hakim olmuş topluluklar. Bölgeden Müslümanların çıkarılmasıyla Fransızlar artık Katalanlar olarak adlandırılmışlar.  Barcelona'da gezilecek yerlere gitmeden gelir gelmez bir sahile inip gezmek, o muhteşem havayı almak gerek. Tabi doğa severler ve deniz-kum severler için çok ayrı bir tat.



Müslüman ya da Türk nadiren görebileceğiniz ülkede haliyle helal yemek yeme yerleri de zor bulunuyor Ancak İspanya balık dolup taştığı ve her şeyi balıkla yaptıkları için balık restoranlarına gidilebilir. Marketlerden aperatif bir şeyler alınabilir. Google Maps'ten daima helal restoran diye yazılıp en yakın yere gidilebilir. Ayrıca tripadvisor'dan hem gezilecek yerlerin listesine bakıp puanlarına, ücretlerine, yapılan yorumlara ve en meşhurlarına göre seçebilirsiniz hem de helal restoranlara bakabilirsiniz. Uygulamasını indirirseniz daha kolay oluyor tabi. Mesela tripadvisorda helal restoran olarak A la Turca adlı bir restoranı bulabilirsiniz.

Konaklama içinse otellerinizi önceden ayarlamanız faydalı olur. Ayrı bir odada kalmak istiyorsanız 30-35 Euro gibi bir fiyat oldukça uygun. Zira, hostellerde yatakhane tarzı odalar da oluyor, öğrencilere bayağı ucuza gelebiliyor. Booking.com'dan otellere bakabilirsiniz. Ayrıca airbnb.com'dan ev de kiralayabilirsiniz, daha uyguna geldiği söyleniyor. Turistik yerlere yakın bir otel seçmek de ulaşım bakımından rahatlatıyor. Ulaşım da 10'lu bilet alırsanız tek basım 1 Euroya tekabul ediyor. Londra'ya göre bayağı ucuz olduğu için sevinmiştik biz.

1-La Sagrada Familia 
1882'den beri yapım aşamasında olan ve "kutsal aile" anlamına gelen Bazilika, Barcelona'nın meşhur mimarı Gaudi tarafından devralınarak yapılmış, ölümünden sonra da günümüze kadar yapımı devam etmiş. Villar'a niyet etmek Gaudi'ye devralmak nasip oluyor. Halk arasında bitmeyen kilise olarak biliniyor. Bu arada bazilika, Romalılarda  dikdörtgen şeklinde ve uç biçiminde yarm çember biçiminde çıkıntısı olan kamu binası olarak kullanılan yapı. Hristiyanlık sonrasında ise klise modeli olarak mimaride kullanılıyor. Daha önce Londra yazımda bahsettiğim Gotik yapı da Bazilika mimari tipinin bir çeşidi oluyor. Gaudi bazilika için tasarladığı kulelerin Barcelona'ya seyahate gelenler için güzel bir karşılama olacağını düşünmüş. Ayrıca kulelerin tepesindeki süslemelerin cennetle yeryüzü arasında bağlantı kuracağına inanmış. İçerideki kolonları da ağaç şeklinde tasarlamış. İçeri girdiğinizde yapının bayağı yüksek bir kilise olarak tasarlandığını görürsünüz. Hem şehrin en görkemli yapısı olduğundan dışarıdan da dikkat çeker. AyrıcabGaudi içerideki çeşitli heykelleri de kendisi tasarlamış. Ana giriş kapısındaki kabartmalar, üçgen içerisindeki göz, Judas ihanetini simgeleyen heykel, İsa(as) Rölyefi'nin ne yöne giderseniz gidin size baktığı söylemi Ezoterizm- mistisizmle bazen eş anlamda olan, derin bilgilerin sadece ehil olanlara iletilmesi- ilgililerinin dikkatini çekiyor. Tabi bu kliseye girmek de çok kolay olmuyor. 17 euro olan biletlerini sitesinden önceden almanız gerekiyor, yoksa içeri giremiyorsunuz, sıra da çok oluyor. Telefondan girildiğinde internet sitesi daha zor kullanılıyor.



2-Park Güell

Tarihte zengin bir aile olan Güell ailesi, Gaudi'den onların zenginliğini yansıtacak, şanını yürütecek bir yer yapmasını ister. Gaudi de renkli ve sıra dışı tarzıyla masal diyarını andıran Park Güell'i inşa eder. Burası Gaudi'nin ikinci iddialı eseri. Parkın içinde  gotik kemerler, sütunlu Sala Hipostila, peri masallarını canlandıran pavyonlar, yılan şeklinde bir bank bulunuyor. Ve yine içerde bulunan Museu Gaudi'yi yani Gaudi'nin 20 yıl yaşadığı evi çalışma arkadaşlarından biri tasarlamış. Parkın içerisindeki yapılar farklı renklerdeki seramik taşların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş mozaikle kaplı. Ayrıca Parkın belli bir bölümüne ve Gaudi'nin evine girmek ücretli.



3-Parc de la Ciutadella 

Barcelona'nın en muhteşem parkıydı kesinlikle. Suyun olduğu yerde insana bir huzur geliyor, bu park da öyle huzurlu bir yerdi. Eskiden yıldız şeklinde bir kalenin üzerine kurulmuş ve sonrasında kışla, hapishane olarak kullanılmış, bir ara da merkezi gücün simgesi olarak görülmüş. Eskiden kalan Valilik binası, şapel ve cephanelik hala kullanımda. Parkın içinde Parc Zoologic (Hayvanat Bahçesi), Muse de Ciences Naturals (Doğa Tarihi Müzesi), Font Monumental fıskiyesi ve kayıkla gezinti yapılabilen bir gölet bulunmakta. Gölün içerisinde kayıkla gezinti yapması ise çok eğlenceli.




4-La Rambla Caddesi

Barcelona'nın en ünlü ve turistik caddesi. Cadde boyunca çiçekçileri, kitapçıları, hediyelik eşya dükkanlarını, kafeleri görebilirsiniz. Hediyelik eşyalar arasında Gaudi tarzı süslemeler çok satılıyor. Tabi yelpazeler, maskeler ve flamenko figürlü eşyaları da bulabilirsiniz. Cadde üzerinde görebileceğiniz yerler:
Font de Canalates: Bu çeşmeden su içenlerin geri geleceklerine inanılırmış.
Gran Teatre del Liceu: Büyük opera binası.
Plaça Reial: Meydan.
Kristof Kolomb Heykeli: Amerika'yı keşfinden sonra İspanya'ya dönüşünü simgeler.
Palau Güell: Gaudi'nin eserlerinden .
Esglesia de Betlrm: Bölgedeki bir kilise ve La Boqueria.



5-Mercat de La Boqueria 

Caddenin ortasındaki ünlü meyve sebze pazarı. Çeşit çeşit meyve sebze, çikolata, taze tropikal meyve suları satılıyor. Meyve sularından muhakkak tatmalı. Kilosu 70 Euro olan çikolataların tadı ise fiyatına hiç de değmez.




6-Montjuik Teleferik

Montjuik tepesine Montjiuk Telefrikle bir yolculuk yapabilirsiniz. Bu yolculuk sırasında Barcelona'ya yukardan bakabilir, bütün manzarayı izleyebilirsiniz. Yalnız bir teleferiğe en az 10 kişi bindiği için cam kenarlarında olmaya bakın, yoksa teleferiğin hiçbir manası kalmıyor tabi. Biletleri alabilmek için erkenden sıraya girmeniz ve uzun bir süre beklemeyi gözden çıkarmanız gerekiyor. Biletler de tek gidiş ya da gidiş geliş olarak ayrılıyor. Tek gidiş zaten yetiyor.



Yemekler/ Tadılması gereken lezzetler

Churros: Meşhur İspanyol tatlısı olan Churros arzu edenlerin çikolatalı yahut pudra şekeri ile yediği bir tatlı. Tabi ki favorimiz çikolatalı Churroslar.



Bunuelos: Churros'a benzeyen lezzetli bir tatlı



Gazpacho
: Soğuk domates çorbası ve eski dönemlerden kalmış bir gelenek. Yazın sıcak havalarda serinletici  etkisinden dolayı iyi diyorlar, ancak marketlerde satılan hazır paketler tavsiye edilmiyor.



Tapas: Mezelere verilen genel bir ad. Çeşit çeşit tapas denemek güzel oluyor. Mesela ballı patlıcan kızartması çok lezetli.


Tortilla:Tavada patatesli İspanyol omleti, evde rahatlıkla yapabilirsiniz.



La Paradeta balıkçı:
Barcelona'nın en ünlü balıkçısı. Yalnızca 20.00-23-00 saatleri arasında açılıyor, açılmadan kapıda Boğaziçi yemekhanesi gibi bir sıra oluyor:) İçeri girdiğinizde deniz ürünlerinden birini seçiyorsunuz ve pişirilip masanıza geliyor.Malum İspanya balık çeşitliliğinden geçilmiyor. O kadar çok balık var ki her şey balıklı satılıyor, her yerde balık restoranları oluyor. Hatta helal alabileceğimiz tek şeyin zeytin olduğu yerde aldığımız zeytin balıklı çıkmıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder